Metrolar için radikal öneri :İstanbul Metrorail Forumu’nda, metronun geldiği bölgelerde değeri artan konutlardan fazla vergi alınması fikri gündeme getirilecek. Uzmanlar, “Metroya en ucuz finansmanı nasıl sağlarız, bunu araştırıyoruz” dedi.
Hükümetin servis araçlarının kaldırılması fikriyle öne çıkan metrolar, İstanbul’da yapılacak olan uluslararası forumda tartışılacak. Uzmanlar forumda, metronun geldiği bölgelerde değeri artan konutlardan fazla vergi alınması fikrini gündeme getirecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Ulaşım AŞ, Tünelcilik Derneği ve Ticari Eşleştirme Derneği, 9-10 Nisan’da “İstanbul Metrorail Forumu” düzenleyecek. Ticari Eşleştirme Derneği Başkanı Koray Tuncer, metrolarla ilgili İngiltere örneğini vererek, “İngilizler metroyu götürmeden önce o bölgedeki tüm araziyi satın alıyor. Orada yatırım yaparak daha sonraki metro projelerinin finansmanını sağlıyor” dedi. Türkiye’nin metro yatırımlarına devam etmesi için böyle bir modele ihtiyaç olduğunu dile getiren Tuncer, sözlerini şöyle sürdürdü:
FİNANS SORUNUNA ÇÖZÜM
“Örneğin bir evin değeri metro gelince 300 bin liradan 400 bin liraya fırlıyor. Bunun için evden daha fazla vergi alınması gerekiyor. Forumda bu düşünceyi somut olarak gündeme getireceğiz. İngiltere’deki bu modelin forumda tartışılmasını istiyoruz. Metronun ve yan sanayi ürünlerinin artık Türkiye’de üretilmesi gerekiyor. Türkiye’nin artık dışarıdan vagon ithal etmemesi lazım. Metroya en ucuz finansmanı nasıl sağlarız bunu araştırıyoruz. Çünkü Türkiye’de İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde ciddi trafik problemi var. Bunu metrolarla çözmek istiyoruz. Metro yatırımları Türkiye’de devletin finansörlüğünde yürütülüyor. Bu nedenle son dönemde daha çok gündeme gelen metroların gittiği yerlerden ilave vergi alınmasını gündeme getireceğiz. Böylece yeni yatırımlar için de finansman sorununu çözmüş olacağız. Bu tarz kilit projeler için çalışıyoruz. Firmaların bilgiyi transfer edeceği ortam yaratılacak.”
Sıra geldi Havaray ‘a :İstanbul genelindeki teleferik hatları da 30 kilometreyi aşacak. Halihazırda Maçka-Taşkışla ve Eyüp-Pierre Loti arasında hizmet veren teleferik hatlarına 10 hat daha eklenecek. Bunlardan en uzunu ise 10 kilometre uzunluğunda olması beklenen Mecidiyeköy-Zincirlikuyu-Çamlıca hattı olacak. Bu hat 2015’te hizmete girecek. En çok teleferik projesi ise Haliç çevresinde yaşama geçirilecek. Diğer hatlar ise Aydos, Büyükada, Kınalıada, Beykoz, Kayışdağı ve Büyükçekmece’de hizmete girecek.
İstanbul’da trafik sorunu raylı sistemle çözülecek. Yeni metro hatlarına ilave olarak kent, havadan demir ağlarla örülecek. Raylı sistem uzunluğunu 2019’da 774 kilometreye çıkarmayı hedefleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), sadece metro ve tramvay değil havadan gidecek raylı sistemlerle de sorunun çözümüne katkı sağlayacak.
ÖNCELİK KİLİT YERLERE
Metro projeleri için ihaleler açan ve çalışmalar başlatan İBB, Havaray hatları için de ihale ilanlarını yayınladı. Proje için ve danışmanlık hizmeti için ilanlar veren İBB, çok büyük kısmı trafiğin yoğun olduğu bölgelerde 10 havaray hattı açmayı düşünüyor . Buna göre, Sabiha Gökçen Havaalanı -Formula, Ataşehir-Ümraniye, Kartal-D100, Maltepe-Başıbüyük hatlarının toplam uzunluğu 52 kilometre olacak.
2015’TE AÇILACAK
En uzun havaray hattı ise Kadıköy-Maltepe-Kartal arasındaki ‘Minibüs yolu’ denilen Fahrettin Kerim Gökay Caddesi ve Şemsettin Günaltay Caddesi boyunca uzanacak. Bu hattın uzunluğu 18 kilometre olacak. Avrupa Yakası’ndaki en dikkat çekici Havaray hatları ise Şişli-Taksim, 4. Levent-Gültepe-Levent, Sefaköy-Halkalı-Beylikdüzü arasında yaşama geçirilecek. İlki 2015’te hizmete girecek hatların hepsinin 2023’te tamamlanması beklenmekte.
UDHB Metro Projeleri İzmir metro hatlarının devri ile ilgili görüşmeler sürdürülüyor
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından gerçekleştirilecek olan, “Şehir içi raylı sistem ve metro projeleri”nde yeni gelişmeler kaydedildi.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre; İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Bakanlığa devri ile ilgili görüşmeler sürdürülüyor.
Metro hatlarının Bakanlık tarafından gerçekleş tirilmemesi halinde Belediye, uygulama projeleri olmayan hatlar için proje ihalelerine çıkacak.
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz yetkililer, konunun önümüzdeki günlerde netlik kazanmasının beklendiğini kaydettiler. Yetkililer ayrıca uygulama projeleri hazır olan Narlıdere metro hattı yapım ihalesi ile ilgili çalışmaların devam ettiğini ve çalışmaların tamamlanmasından sonra yapım ihalesine çıkılacağını kaydettiler.
Bilindiği gibi Belediye tarafından Bakanlığa devredilmesi beklenen projeler şöyleydi:
– 3. Aşamanın 2. Kısmını oluşturan “Halkapınar – Otogar Hattı”
– “5. Aşama Üçyol – Tınaztepe Arası Metro Hattı”
Referans: Yatırımlar Dergisi 1146/02 Eylül 2013 (ŞB)
Erdoğan: Adana Hızlı Treni Bekliyor .Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kardeşliğin harmanlandığı, yiğitliğin, mertliğin sembolleştiği şehirdir. Doktorların piri Lokman Hekim’in, ozanların piri Karacaoğlu’nun ve sayısız güzel insanın, her karışında izi bulunan Adana bizim de gönlümüzün başköşesinde yer alıyor” – “Bahçe-Nurdağı arasına ülkemizin en uzun demir yolu tünelini inşa ediyoruz. Böylece Çukurova ile Mezopotamya’yı demir yoluyla birleştiriyoruz” – “Metro projeleri başta olmak üzere bugüne kadar gerçekleştirilemeyen hizmetleri inşallah önümüzdeki dönemde hem daha hızlı hem de daha fazla şekilde Adanalı kardeşlerimizin hizmetine sunacağız
Anadolu-Bağdat demiryolu mirasının, ray ve malzeme yokluğundan, ihmalden neredeyse çürümeye terk edildiğini bildiren Erdoğan, rayı da traversi de Türkiye’de üreterek, Adana’nın batısından sınıra kadar bu yolların tamamını yenilediklerini dile getirdi.
Yollar üzerinde bulunan her biri birbirinden değerli mimari eseri, garları, istasyonları, aslına uygun restore ettiklerini belirten Erdoğan, “Şimdi çift hatlı bu yolu hızlı tren standardında 4 hatlı hale getiriyoruz. Adana’ya, Yenice’ye sadece bölgenin değil Türkiye’nin en büyük lojistik merkezlerinden birini inşa ediyoruz. Bahçe-Nurdağı arasına ülkemizin en uzun demir yolu tünelini inşa ediyoruz. Böylece Çukurova ile Mezopotamya’yı demir yoluyla birleştiriyoruz” ifadesini kullandı. -“Adana, hızlı treni bekliyor” Ancak Adanalıların daha farklı bir hizmeti beklediğini bildiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Adana, hızlı treni bekliyor.
Bildiğiniz gibi Ankara-Konya hızlı tren hattını inşa ettik ve hizmete açtık. Şimdi Konya, Karaman, Ulukışla, Mersin, Adana hattını hızlı tren hattı haline getirmek için kolları sıvadık. Bu hattın bir kısmının ihalesi yapıldı, bir kısmının projesi hazırlanıyor. Bu hattı inşallah Adana’da bırakmayacağız. Buradan Osmaniye, Gaziantep, Kahramanmaraş’a kadar devam edeceğiz. Böylece Adana’yı, hızlı tren ağının önemli bir kavşak noktası haline getiriyoruz. 2011 seçimlerinde Seyhan ve Yüreğir’i güneyden kuşatacak bir çevre yolu ve demiryolu ağı yapacağımızı söylemiştik. Bu projenin altyapı çalışmaları sürüyor. Proje ve kamulaştırmaların ardından inşasına geçecek, inşallah 2015-2016, bu işi tamamlayacağız. Adana’nın kanayan bir yarası hale gelen metro projesini devralıp tamamlayacağımızı söylemiştik. Ancak bugün de söyledim, Büyükşehir Belediyesi uygulama projesini tamamlayıp Bakanlığımıza veremediği için henüz bu konuda ilerleme kaydedemedik. Bu meseleyi de yakından takip ediyoruz, inşallah bunu en iyi şekilde sonuçlandıracağız.
İstanbulun Raylı Sistem Yatırımları :İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş, “Raylı Sistem Yatırımları” kapsamında Tuzla’da 3 raylı sistem hattı, 1 havaray hattı kurulacağını söyledi. Başkan Topbaş’ın açıklamasına göre Halkalı – Gebze Marmaray Yüzeysel Metro Hattı 2016’da, Kaynarca – Tuzla Tersane Metro Hattı 2017’de, Sabiha Gökçen Havalimanı – Tuzla (O.S.B.) Raylı Sistem Hattı ve Sabiha Gökçen Havalimanı-Formula Havaray hattı 2019 sonrasında hizmete girecek.
“Her Yerde Metro, Her Yere Metro” sloganıyla çalışmalarını yürüten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Haliç Kongre Merkezi’nde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin “Raylı Sistem Yatırımları” ile ilgili bilgilendirme toplantısı yaptı.
Tanıtıma İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra, AK Parti Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Hakan Şükür, Tülay Kaynarca, Harun Karaca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Danışmanları, İBB Genel Sekreter Yardımcıları, İBB Daire Başkanları, İBB İştirak Genel Müdürleri ve çok sayıda İBB çalışanı katıldı.
Daha hızlı, konforlu ve güvenli toplu ulaşım için 9 yıldır aralıksız çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Başkan Kadir Topbaş, “İstanbul rayına oturacak” dedik, metro yatırımlarına hız verdik. Cumhuriyet Tarihi’nin en büyük metro yatırımını gerçekleştirdik” diye konuştu.
Göreve geldikleri günden bu güne, 263 kavşak ve yol yaptıklarını kaydeden Başkan Topbaş yeni Metro hatları ile ilgili de şu bilgileri verdi: “Kadıköy – Kartal Metro Hattı’nı 2012’de hizmete aldık, şimdi Tuzla’ya kadar uzatıyoruz. Otogar – Bağcılar Kirazlı – Başakşehir – Olimpiyatköy Metro Hattı hizmette. Taksim’i Yenikapı’ya bağlayan Haliç Metro Geçiş Köprüsü, bu yıl ulaşım sistemine entegre
oluyor. Üsküdar – Ümraniye – Çekmeköy – Sancaktepe Metro Hattı’nı rekor sürede tamamlayıp 2015’te açıyoruz. Mecidiyeköy – Kağıthane – Alibeyköy – Mahmutbey Metro Hattı’nın temelini bu yıl atıyor, 2017 yılında hizmete sunuyoruz.”
2013 çok önemli bir yıl…
Başkan Kadir Topbaş, Marmaray, Yenikapı Transfer Merkezi ve Haliç Metro Geçiş Köprüsü’nün 2013 yılı itibariyle tamamlanacağını ve bundan dolayı 2013’ün çok önemli bir yıl olduğunun altını çizerek, “Metro, metrobüs, tramvay ve deniz hatları, kesintisiz ulaşım için buluşuyor” dedi.
“Vaad değil iş yapıyoruz” diyen Başkan Kadir Topbaş, “2004′te göreve başlarken önce ulaşım master planını hazırlamak suretiyle bu kentin geleceğini tasarladık” diye konuştu. Başkan Topbaş şöyle devam etti: “İstanbul’un herhangi bir noktasındaki bir insanımızın bu kentte yaşamını kolaylaştırma adına adımlar atmaya çalıştık. Bir şehrin medeniyet ölçüsü o şehirde yaşayan insanların toplu taşım araçlarını kullanım oranına bağlıdır. Bireysel araçlar yerine toplu taşım kullanıyorsa o şehir medenidir. Bir başka boyutta baktığımızda da toplu taşıma araçları sosyalleşme yerleridir.”
Gece gündüz demeden çalışarak eski yıllarda ihmal edilmiş ulaşım sorunu çözmeye odaklandıklarını ifade eden Başkan Topbaş şöyle devam etti: “Biz istiyoruz ki bu kentte yaşayan her insan -bir ülke özelliği gösteren- bu şehrin herhangi bir noktasından bir noktasına metro ile erişebilsin. Yani “her yerde metro her yere metro” olsun. Şuanda Dünyanın birçok kenti yıllar öncesinde metro projelerini hazırladı ve kullanmakta. Biz de gecikmiş olan bu sistemi çok daha fazla çalışmak suretiyle bugünkü şartların getirdiği en ileri teknoloji ile dünyanın en modern metrolarını kentimize kazandırmaya çalışıyoruz.”
İstanbul’u demir ağlarla örüyoruz…
Başkan Topbaş, göreve geldiklerinde yaptıkları ulaşım master planları hayata geçtiğinde dünyanın hatrı sayılır metro hatlarından birine sahip olacaklarını altını çizdi.
“New York’un 800, Londra ve Tokyo’nun 500, Paris’in 400 km’ye ulaşan metro ağlarını dikkate alırsak, İstanbul’un 2019 sonrasında dünyada New York’tan sonra en büyük metro ağına sahip ikinci kent İstanbul olacak. Bu bir hayal değil. Bu bir Proje. Adım adım uygulamaya koyuyoruz. Yer altında 24 saat esaslı yerin 30-40 metre altında İstanbul’u demir ağlarla örmeye çalışan emeği geçen alın teri döken insanlarımız var. Kendilerine teşekkür ediyorum, bir tarih yazıyorlar. Şuanda bizim 1973′teyapımı başlayan ve 1875’te tamamlanan tünel metrosunu yapanları bilmiyoruz ama kullanıyoruz. Kentin önemli ihtiyacını karşılıyor.”
İstanbul bir ülke…
Başkan Topbaş İstanbul’un birçok Avrupa ülkesinden büyük olduğunu hatırlatarak, “Bütçemizin büyük bir bölümünü, yani yüzde 55′ini ulaşıma yatırdık. Otobüslerimizi yeniliyoruz. Metrobüs hattı -geçici olarak bir çözüm anlamında kurduğumuz sistem- hizmet veriyor. Diyoruz ki bu kente esas metro ile sistem daha doğru olacaktır. Tarih, çevre metro ile kurtulur” diye konuştu.
Niçin gazete ilanı verdik?
Başkan Topbaş bugün gazetelere verdikleri ilanlarının sebebini de şöyle açıkladı: “Metro kentin hayatıdır. Çünkü saatte 50-70 bin insan tek yönde taşınıyor. Bu kadar büyük bir projelerin belediye bütçesiyle yapmış başka ülkeler yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak biz kendi bütçemizle yapmaya çalışıyoruz. Gerçekten büyük bir başarı olarak kabul ettiğimiz bu yatırımlar dünyada gittiğimiz her toplantıda bizlere soruluyor ve aldıkları cevaplar karşısında hayranlıklarını gizleyemiyorlar. Bugün burada niçin anlatıyor, niçin gazetelere ilan verdik. Diyoruz ki İstanbullu bu gazete küpürlerini saklasın. Yakın gelecekte görecek ki her biri gerçekleştikçe kendisinin de yaşamı kolaylaşacak. Diğer taraftan geleceğini buna göre planlasın. Nerede oturacağı, işine nasıl gideceğini görsün. Artık herkes yürüme mesafesinde bir metroya ulaşacak. Bunlar hayal değil. Bunlar proje. Gerçekleştirmenin heyecanına yaşıyoruz. Bunları gerçekleştirmenin heyecanını hissediyoruz.”
Raylı sistemler dönemi başlıyor…
Başkan Topbaş metro kelimesinin duyulma ihtimalinin bile olmadığı yerlere metro projeleri yaptıklarına dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sarıyer’e de Beykoz’a da metrodan bahsediyoruz. Yani İstanbul’da metronun gitmediği ilçe kalmayacak. İstanbul’u demir ağlarla örmekteyiz. Bu bir hayaller manzumesi değil. Bir hayalden bahsetmiyoruz. Ortaya koyduğumuz ve başarıyla hayata geçirdiğimiz güzelliklerden bahsediyoruz. İstiyoruz ki İstanbul’da yaşayan herkes yaşamının tadını alsın. İstanbul’daki metro ağları dünyanın en ileri teknolojisi. Dünyanın neresin hangi teknoloji varsa daha iyi halde buraya uyguladık. Makinistsiz kullanılan metrolar var. Böyle ileri teknoloji. Evelsi gün New York’ta görüştüğümüz kimseler bu hatları kullanmış ve övgüyle bahsettiler. Kilometresi 100 milyon civarında olan böyle bir yatırımı İstanbulluların bize emanet ettiği bütçeden ortaya koyuyoruz. Bir söz var, ‘Yüreği yanmayanın gözü yaşarmaz” diye. Bizim derdimiz bu kent bu ülke hak ettiği yere gelsin. İstanbul’un her noktasına metrolar geleceğini izledik. Artık İstanbul’da ulaşım rayına oturuyor. Artık sistem ağırlıklı raylı sistemler dönemi başlıyor. Bireysel araç kullanma dönemi bitecek.”
Başkan Topbaş konuşmasının ardından çalışma arkadaşlarıyla birlikte sahnede basın mensuplarına poz verdi.
Tuzla’nın Yararlanacağı Projeler
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş, “Raylı Sistem Yatırımları” kapsamında Tuzla’da 3 raylı sistem hattı, 1 havaray hattı kurulacağını söyledi. Başkan Topbaş, Tuzla’nın yararlanacağı yatırımları şu şekilde açıkladı:
2016 YILINDA TAMAMLANACAK RAYLI SİSTEMLER
Halkalı – Gebze Marmaray Yüzeysel Metro Hattı (63,5 Km – 115 Dakika)
Kaynarca – Tuzla Tersane Metro Hattı (3,5 Km – 6 Dakika)
İstasyonlar: Kaynarca Merkez • Tersane
2019 SONRASI TAMAMLANACAK RAYLI SİSTEMLER
1-Sabiha Gökçen Havalimanı – Tuzla (O.S.B.) Raylı Sistem Hattı (6,8 Km – 10 Dakika)
2-Sabiha Gökçen Havalimanı – Formula Havaray Hattı (7,7 Km – 15,5 Dakika)
Tuzla’dan Ulaşım Kolaylaşıyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin metro yatırımları tamamlandığında 2016’da metro ile Tuzla-Küçükçekmece arasındaki ulaşım 94 dakika, 2017’de metro ile Tuzla Tersane-Üsküdar arasındaki ulaşım 47,5 dakikaya inecek.
Marmarayın Batık Gemileri 8 Yılda Araziden Taşındı : İstanbul Marmaray ve metro projeleri kapsamında yürütülen arkeolojik kazılar sırasında Yenikapı’da bulunan 37 batık geminin araziden taşınma işlemi tamamlandı.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi Sualtı Kültür Kalıntılarını Koruma Anabilim Dalı Başkanı ve İÜ Yenikapı Batıkları Projesi Başkanı Doç. Dr. Ufuk Kocabaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Marmaray ve metro projeleri kapsamında yürütülen arkeolojik kazılar sırasında Yenikapı’da bulunan 37 batık geminin araziden taşınma işleminin tamamlandığını anlattı.
Çalışmaların yaklaşık 8 yıl sürdüğünü belirten Kocabaş, Marmaray ve metro projeleri Yenikapı aktarma istasyonu inşaatı esnasında açığa çıkarılan ve Ortaçağ’da İstanbul’un en önemli limanlarından olan “Theodosius Limanı”nda bulunan yapıların, on binlerce arkeolojik eserin yanı sıra dünyanın en geniş Ortaçağ tekne koleksiyonunu İstanbul’a hediye ettiğini vurguladı.
“En eski gemi bin 500 yaşında”
Kazılarda bulunan batık gemi kalıntıları üzerindeki bilimsel çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Kocabaş, şunları söyledi:
“En eskisi yaklaşık bin 500 yaşında olan ve bu süreçte doğanın yıkıcı gücüne maruz kalan ahşap kalıntıların restorasyon işlemleri ise uzun soluklu bir çalışma gerektiriyor. Çeşitli kimyasal maddeler emdirilerek sağlamlaştırılacak gemiler bu uygulamaların ardından ziyaretçilerini ağırlamaya başlayacak. Kazılar devam ederken hem bilim çevreleri hem de kamuoyunun büyük ilgisini çeken bu paha biçilmez koleksiyonun restorasyon çalışmalarının ardından sergilenmesiyle kuşkusuz daha geniş kitleleri cezbetmesi ve özellikle kültür turizmine büyük katkı yapması bekleniyor.
Kocabaş, Yenikapı’da yapılan örnek çalışmaların, konuyla ilgili başka projelere de ilham verdiğini dile getirerek, Avrupa Birliği, ENPI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği Programı çerçevesinde başlayan “LIMEN: Cultural Ports from Aegean to the Black Sea” başlıklı proje, Ege ve Karadeniz’e kıyısı olan birçok liman kentinde yer alan kültür varlıklarıyla ilgili bir envanter çalışması yapılması, bu kentler arasında kurumsal koordinasyon sağlayarak, kültür turizmini teşvik etmeyi amaçladığını dile getirdi.
“Turizm ağına büyük katkı yapacak”
Kocabaş, çalışmaların odağında kültür mirası ve tarihiyle bölgedeki en görkemli kent olan İstanbul’un yer aldığını anlatarak, ilk olarak İstanbul’da gerçekleşecek pilot uygulamaların, oluşturulması planlanan turizm ağına büyük katkı yapmasının beklendiğini kaydetti.
AB tarafından bütün proje katılımcıları ülkelere sağlanan toplam bütçenin 1 milyon 200 bin Avro olduğunu dile getiren Kocabaş, projenin 24 ay boyunca devam edeceğini vurguladı.
Proje aktiviteleri arasında, Yenikapı’da bulunan 12 nolu batık teknenin orijinal boyutlarında bir kopyasının inşa edileceğine işaret eden Kocabaş, “Bu projeden bize sağlanan bütçe ile Yenikapı 12’nin kopyasını yapacağız. Ayrıca Karadeniz’deki antik limanlara ve turizm rotalarına dikkat çeken uluslararası bir kongre ve bir fotoğraf sergisi düzenleyeceğiz. Proje kapsamında katılımcı ülkelerin kendine özgü çalışmaları ve katkıları olacak” dedi.
“Tekne, bin yıl sonra tekrar yelken açacak”
Halen restorasyon çalışması süren batığın rekonstrüksiyon projesinin, Yrd. Doç. Dr. Işıl Özsait Kocabaş tarafından yapıldığını vurgulayan Ufuk Kocabaş, şunları kaydetti:
“Yenikapı’da bulunan en iyi korunmuş batıklardan biri olan Yenikapı 12 gemisi, taşıdığı kargosu ile birlikte bulunması nedeniyle tam bir zaman kapsülü niteliği taşıyor. Yaklaşık 10 metre uzunluğunda olan ve kıyı ticareti yaptığı düşünülen teknenin bin yıl sonra tekrar Marmara’ya yelken açması merakla bekleniyor. Gemi orijinaline uygun yapılacak. Modern aletler yerine, o dönemde kullanılmış el aletleri ve tekniklere sadık kalınacak. Geminin inşasını 6 ayda tamamlamayı planlıyoruz. Bu süre zarfında olabildiğince çok ziyaretçiye ve özellikle öğrenciye ulaşmayı hedefliyoruz. Çalışmalar devam ederken bu konuyla ilgili değişik konferans ve ilgi çekici çalıştaylarla da inşa sürecinin daha renkli bir boyutta sürdürülmesini hedefliyoruz. Uygulamaya önümüzdeki birkaç ay içinde başlayacağız.”
“İstanbul’a dünyanın en büyük batık gemi müzesi”
Kocabaş, batıkların araziden taşınma işleminin bittiğini ancak ilk geminin 4 ya da 5 sene içerisinde sergilenmeye hazır hale geleceğine işaret ederek, “Sergilenecek ilk gemi de ‘Yenikapı 12’ olacak. Araziden çıkartılan batıklar arasında bir seçki yapılarak sergi koleksiyonunun hazırlanması gerekiyor. Sergiye uygun olmayan bazı gemiler de bilimsel çalışmalar için saklanmalı. Bunun kararını da İstanbul Arkeoloji Müzeleri uzmanları verecek” şeklinde konuştu.
Halen gemilerin yapım tekniklerini incelediklerini, Bizans dönemine ait olan batık gemilerin İstanbul’a dünyanın en büyük batık gemi müzesi kazandıracağına dikkati çeken Kocabaş, müzenin oluşmasının gemi projesinin bitmesine bağlı olduğunu belirtti.
İzmir metrosu | Kocaoğlundan Bakan Yıldırıma metro cevabı:İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın metro ile ilgili yaptığı eleştirilere cevap verdi. Yıldırım’ın, “Raylı sistemde yeni hatlar için fikir verdiler ancak proje yok. Sadece yerleri kağıt üzerinde çizmişler. Onu da biz yapıyoruz. Biz, Marmaray Projesi ile denizin altından geçiyoruz. İzmir’de ise 5 kilometre metro bitmedi. Başkanın tabiri ile inşallah bir sabah ansızın binip gideceğiz.” sözlerini değerlendiren Kocaoğlu, “Sağ olsun, iyi temennide bulunmuş. Teşekkür ediyoruz.” cevabını verdi.
Yıldırım’ın, yeni metro projeleri için söylediği, “Raylı sistemde yeni hatlar için fikir verdiler ancak proje yok. Onu da biz yapıyoruz.” sözlerine cevap veren Kocaoğlu, “Proje var, projeler hazırlandı. Hatta Halkapınar-Otogar arası çift tünel şeklinde proje yaptırılmıştı. Hızlı tren ile birleştireceklerini söylediler ve o iş hızlı trene bağlandı. Onu anladık. Narlıdere’ye kadar proje verildi. Sonra biz Yeni Liman Mahallesi’nin oraya kadar hedef koyduk. Ayrıca, Buca Tramvayı Projesi’nin güzergahını TCDD’den istedik. Eski banliyö hattını vermeyince döndük şehir içine. Sonra bunu kendilerinin yapacaklarını söylediler. Onu da verdik. Onun da projesi hazırdı. Bakan Bey’in neden böyle söylediğini ona soracaksınız, bana sormayacaksınız. Ben var olduğunu söylüyorum.” dedi.
ARKEOLOGLARA SAYGI
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın, Konak Tünelleri’ni ziyaretinde Bahribaba Parkı’nda yürütülen arkeolojik çalışmayla ilgili sözlerini de eleştiren Kocaoğlu, arkeologlara saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi. Yasa neyi gerektiriyorsa onun uygulanması gerektiğinin altını çizen Kocaoğlu, “Beklenmesi gerekiyorsa, biz beklerdik. Biz, fuarda yer altı otoparkı için iki sene beklemedik mi? Başka bir sürü projede beklemedik mi? Tabii ki bekleyecektik. Bunların hepsi normal.” diye konuştu.
2019 yılına kadar yapılacak İstanbulun yeni metro projeleri açıklandı
Başakşehir Otogar metrosu açılışında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş önümüzdeki 5 yıl içinde inşa edilmesi düşünülen ve şu anda inşa halinde olan yeni metro ve raylı sistemler hatlarının ne zaman açılacaklarını da duyurdu.
İstanbul yeni metro projeleri kapsamında, Otogar – Kirazlı – Bağcılar – Başakşehir metrosu Haziran ayında açılmıştı. Taksim – Haliç – Yenikapı metrosu bu sene hizmete girecek. Ayrıca Marmaray kapsamında Yenikapı – Sirkeci – Üsküdar tüneli geçişi de bu yıl açılıyor.
Türkiyenin ilk Trambüsü Malatyada trafiğe çıkıyor
Malatya Belediyesi’nin Trambüs Projesi tartışmalarla birlikte hayata geçiriliyor.
Ülkemizdeki şehir içi ulaşım sorunu İstanbul dışındaki şehirlerde de tartışılıyor.
Metropol ölçeğindeki şehirlerimiz İstanbul, Ankara ve İzmir’de yüksek yolcu kapasitesine sahip metro projeleri tercih edilirken. Metropol büyüklüğünde olmayan Antalya, Bursa, Eskişehir, Konya, Kayseri gibi şehirlerimizde ise metroya göre daha düşük maliyetli hafif raylı sistem (LRT), tramvay gibi ulaşım sistemleri tercih ediliyor.
Önümüzdeki yerel seçimler sonrasında Büyükşehir statüsü kazanacak olan Malatya’da ise toplu taşıma konusundaki arayışlar sonucu trambüs adı verilen sistemin kullanılmasına karar verildi. Trambüs için troleybüsün modernize edilmiş tanımı yapılıyor. Malatya’da son 10 yıldır gündemde olan tramvay projesinden yüksek yatırım maliyeti gerekçesiyle vazgeçildi. 22 Nisan 2013 tarihinde Malatya Belediyesi tarafından düzenlenen ihale sonucu Trambüs Projesi için 10 araç alımı gerçekleştirildi. Lastik tekerli ve elektrikli araçların kullanılacağı sistem kentin doğu batı aksı üzerinde çalışacak. Çift körüklü trambüsler ile tek yönde saatte 8-10 bin yolcu taşınması planlanıyor. Elektrikli motora sahip araçlar sıfır emisyona sahip ve dizel motorlara göre %75 oranında yakıt tasarrufu sağlıyor. Araçlarda elektrik kesintilerinde devreye girecek akü sistemleri bulunuyor.
Proje Malatya’da hararetli tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu sisteminin demode troleybüs sistemi olduğunu savunan kesime Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Bugün aynı güzergahta değerlendirdiğimiz zaman raylı sistemde altyapıya yatıracağınız miktar 150-200 milyon TL’yi buluyor. Bizim şuanda hazırlamış olduğumuz sistem maliyet açısından ve kaynakların verimli kullanılması açısından önem taşıyor. Bunun yanında taşıyacağımız yolcuya da cevap verebilecek nitelikte. Genel bir eleştiri var, bunlar normal. Biz Avrupa’da gelişmiş şehirlerde bu sistemi inceledik. Tabi sadece araçlara binerek değil, sistemi tam anlamıyla inceleyip, bilgiler aldık.” şeklinde cevap verdi. Proje kapsamında Malatya Belediyesi yetkilileri İtalya’nın Milano, İsviçre’nin Zürih kentlerindeki benzer sistemleri inceledi.
Türkiye’de ilk kez Malatya’da gerçekleşecek Trambüs projesini Sakarya, Sivas, Kahramanmaraş, Kütahya ve İzmit’in yerel yönetimleri de yakından takip ediyor. Projenin başarılı olması halinde Anadolu’da birçok kentte trambüs görebiliriz.
Malatya Belediyesi’nin hazırlattığı animasyon destekli video, trambüsün Malatya şehir içi trafiğinde nasıl ilerleyeceğini gösteriyor.
Marmaraydaki gecikme sebebi kazılardan değil
Başbakan’ın ‘çanak çömlek’ olarak nitelendirdiği kazıları İstanbul ve dünya tarihini değiştirdi. Marmaray’daki ‘gecikme’ ise kazılarla ilgili değil.
Başbakan Erdoğan daha önce 2011 yılında söylediği Marmaray projesindeki arkeolojik kazılar için “Çanak çömlekle bize kaç sene kaybettirdiler” sözünü Kızılcahamam’da il ve ilçe başkanları toplantısında yineledi. 2004 yılında başlayan Yenikapı arkeolojik kazı çalışmalarında bugüne kadar 35 batık, 38 bin envanterlik (müzelik) eser bulundu. Dünyanın en eski neolitik dönem ahşap kullanım aletleri gün yüzüne çıkarıldı. Herşeyden önemlisi Avrupa medeniyetinin temellerinin İstanbul üzerinden geçiş yaptığı ve şehir tarihinin 8500 yıl geriye gittiği belirlendi. Üstelik arkeolojik kazılar Marmaray hattının yapılmasının geciktirdiği de doğru değil. Radikal‘den Ömer Erbil‘in haberine göre Yenikapı’da hattın inşaatı arkeologlar tarafından 2009 yılında teslim edildi. 4 yıldır banliyo hattının inşaatı buna rağmen bitirilemedi. Ancak fatura arkeolojik kazılara çıkarıldı.
Arkeologlar 2009′da teslim etti
Ulaştırma Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve Türkiye ’nin en büyük raylı toplu ulaşım ağını oluşturan Marmaray ve metro projeleri kapsamında Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı’daki istasyonların inşası sırasında yapılan kazılarda açığa çıkan arkeolojik bulgular üzerine İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında 2004 yılında bilimsel düzeyde kazılara başlandı. Önce hattın geçeceği güzergâhta başlayan kazılar, burgu makinasından önce ana kayaya kadar inildi. Daha sonra istasyon yapılacak geniş alanda kazı çalışmalarına devam edildi.
2009’da peyderpey arkeolojik kazıları bitirilen yerler Marmaray projesi için terk edilmeye başlandı ve 2010 yılının başında tamamen hat proje inşaatı için terk edildi. Marmaray Projesi için Üsküdar’daki kazılar 2007 yılında, Sirkeci ise 2010 yılında arkeolojik kazılara tamamlanarak ulaştırma DLH’ya teslim edildi.
Ortaçağ için bir ilk Yenikapı’da 58 bin metrekare alanda deniz seviyesinin 3 metre üzerinde çalışmalar başladı. İstanbul tarihinin en kapsamlı arkeolojik kazılarında eksi 1 metre ile eksi 6.30 metre arasında, Erken Bizans Dönemi’nin en büyük limanı olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkarıldı. Marmaray kazı alanında 13, metro kazı alanında 22 olmak üzere değişik ölçü ve tipte 5-11. yüzyıllara tarihlendirilen 35 batık tekne bulundu. Kadırga tipi batık ortaçağ için dünyada bir ilkti. Bu kadar çok batığın bir arada bulunduğu ve toprak tarafından korunan başka bir arkeolojik alanda dünyada yok.
Theodosius Limanı’nın altında devam eden kazılar sırasında, günümüz deniz seviyesinin yaklaşık 6.30 metre altında neolitik döneme rastlandı. Urne tipi bir mezar alandaki arkeologları heyecanlandırdı. Dünyanın gözü Yenikapı’ya çevrilmişti. Neolitik dönem yaşam izi çamurun içinde belirmişti. Ardından kano küreği, bir başka urne tipi mezar derken 8500 yıllık ilk insan mezarı bulundu. İstanbul tarihiyle ilgili ezber bozuldu. İstanbul’daki yaşam izleri 4500 yıl geriye gitti. Kalıntıların çevresinde büzülmüş pozisyonda (Hoker) ve urne gömüler arkeoloji dünyasını ayağa kaldırdı. 2011 başlarında Yenikapı Metro kazı alanı içinde neolitik dönem mezar mimarisi içinde nadir görülen ahşap kullanımı ile karşılaşıldı. Ok, yay, kano küreği gibi buluntular dünyanın en eski ahşap eserleriydi. Unik özellikteki bu eserler tüm dünyada büyük ses getirdi.
9 yıldır süren kazılarda neolitik dönemden başlayıp kesintisiz olarak günümüze kadar ulaşan ve kent tarihine ışık tutan 38 bin envanterlik eser belgelendi. 40 bin kasa da ‘çanak çömlek’ var. Çalışmalarda ayrıca antik kent Theodosius Liman kalıntıları ile neolitik kültür katı arasında tabakalaşmış deniz dolguları, Marmara’nın son 10 bin yıl içinde geçirdiği değişimlerin anlaşılması açısından çok önemli bulgular sundu.
En eski ayak izleri
Kazılarda neolitik dönem İstanbul’unun ilk yerlilerine ait ayak izi tespit edildi. Neolitik dönem (MÖ 5500 – 8000) insan ayak izlerinin sayısı 390’ı buldu. Arkeologlar ‘‘Dere yatağı olduğu için zemin çamurlu. Daha sonra kuruyup kalıp şeklinde kalmış. Kısa bir süre sonra da derenin taşması ya da birden bastıran selin getirdiği mille, dere kumuyla üzerleri kapanmış. O izlerin içinden hep kumları fırçayla tek tek temizleyerek çıkarıyoruz’’ dedi. Ayak izlerinde en büyük ayak ölçüsü 42 numara. 35 numaradan başlayarak 42’ye kadar her numaradan ayak izi bulunuyor. Diğer yandan ayak izlerinin birbirinin üzerinde olmaması da arkeologların yorumuna göre ‘törensel bir toplanma yeri duygusu’ veriyor. Ayaklarında sandalet ya da deriden yapılma ayakkabı olduğu tahmin ediliyor. Dünyada bu kadar eski ve bu kadar çoğu birarada bulunan başka ayak izi yok.
Ulaştırma Bakanlığı Metro Projeleri İstanbul metro hatları ile ilgili devir protokolü yapıldı
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Altyapı
Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından
gerçekleştirilecek olan, “Şehir içi raylı sistem ve metro
projeleri”nde yeni gelişmeler kaydedildi.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre; Bakırköy –
Beylikdüzü Metro Hattı (25 km,18 istasyon) ile Bakırköy
(İDO) – İncirli – Kirazlı Metro Hattı (9 km,8 istasyon)
projeleri ile ilgili devir protokolü geçtiğimiz günlerde
Bakanlık ve Belediye arasında yapıldı.
Projelerin yatırım programına alınabilmesi için
Kalkınma Bakanlığı onayına başvurulduğunu belirten
yetkililer, gerekli onayın alınmasından sonra ihale ilanı
yapılabilmesi için Yüksek Planlama Kurulu (YPK)
onayına başvurulacağını kaydettiler.
Gerekli onayların alınmasından sonra bu yılın ikinci
yarısında ilan yapılması planlanıyor.
Referans: Yatırımlar Dergisi 1121/04 Mart 2013 (ŞB)
Ulaştırma Bakanlığı Metro Projeleri İstanbul metro hatları ile ilgili devir protokolü yapıldı
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Altyapı
Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından
gerçekleştirilecek olan, “Şehir içi raylı sistem ve metro
projeleri”nde yeni gelişmeler kaydedildi.
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre; Bakırköy –
Beylikdüzü Metro Hattı (25 km,18 istasyon) ile Bakırköy
(İDO) – İncirli – Kirazlı Metro Hattı (9 km,8 istasyon)
projeleri ile ilgili devir protokolü geçtiğimiz günlerde
Bakanlık ve Belediye arasında yapıldı.
Haberin devamı için lütfen tıklayınız www.yatirimlar.com
Marmaray Projesi kapsamında başlatılan ve İstanbul’un tarihini 8500 yıl geriye götüren arkeolojik kazılar, kaynak bittiği gerekçesiyle durduruldu. Eserlerin bulunduğu depolar mühürlendi.
Yenikapı’da devam eden ve İstanbul ’un tarihini 8500 yıl geriye götüren arkeoloji kazıları ‘Bütçe bitti’’ denilerek durduruldu.
Radikal’in haberine göre, Ulaştırma Bakanlığı Devlet Limanları ve Hava Meydanları (DLH) tarafından maddi destekle sürdürülen Yenikapı kazıları faks emriyle resmen sonlandırıldı. 40 bin kasa eserin tutulduğu depoların kapılarına mühür vuruldu.
Konservasyonu yapılması gereken ve özel ilaçlı sularda bekletilen gemi donanımları, makaralar, yelken plangaları, halatlar, deri sandaletler, taraklar, fildişi ve kemik neolitik dönem tarihi eserleri şimdi yeni kararı bekliyor.
2004 yılından bu yana DLH desteği ile devam eden bilimsel kazılarda sonuç aşamasına gelinmişti. Kazı ekibine faksla gönderilen yazıda, ‘‘Yeni kredi alınamadığı için bütçemiz bitmiştir, kendi bütçenizle geri kalan işleri tamamlayın’’ denildi.
Kazı ekibinde çalışan 20 bağımsız arkeolog işten çıkarıldı, kapılar mühürlendi, kazı ekibi alanı terk etti. Kültür Bakanlığı sorunu çözmek için DLH ile görüşmelere başladı.
Kazılar 2004’te başladı
Ulaştırma Bakanlığı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve Türkiye ’nin en büyük raylı toplu ulaşım ağını oluşturan Marmaray ve metro projeleri kapsamında Üsküdar, Sirkeci ve Yenikapı’daki istasyonların inşası sırasında yapılan kazılarda açığa çıkan arkeolojik bulgular üzerine İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında 2004 yılında başlayan arkeolojik kazılar son aşamasına gelmişti.
Yenikapı’da 58 bin metrekare alanda deniz seviyesinin 3 metre üzerinde çalışmalar başladı. İstanbul tarihinin en kapsamlı arkeolojik kazılarında -1 metre ile -6,30 metre arasında, Erken Bizans Dönemi’nin en büyük liman olan Theodosius Limanı gün ışığına çıkarıldı.
Marmaray kazı alanında 13, metro kazı alanında 22 olmak üzere değişik ölçü ve tipte 5-11. yüzyıllara tarihlendirilen 35 batık tekne bulundu.
İstanbul’un tarihi değişti
Theodosius Liman tabanı dolgusu altında devam eden kazılar sırasında, günümüz deniz seviyesinin yaklaşık -6,30 metre altında neolitik döneme ait basit taş temelli dal örgü mimari kalıntılar ile bu kalıntıların çevresinde büzülmüş pozisyonda (Hoker) ve urne gömülerin tespit edilmesi bölgenin Neolitikleşme sürecini ortaya çıkardı.
2011 yılı başlarında Yenikapı Metro kazı alanı içinde neolitik dönem mezar mimarisi içinde oldukça nadir görülen ahşap kullanımı ile karşılaşıldı.
Yenikapı neolitik yerleşmesi ile Tarihi Yarımada’nın yerleşim tarihi günümüzden yaklaşık 8500 yıl geriye taşındı. Neolitik dönem İstanbul’unun ilk yerlilerine ait 390 ayak izi tespit edildi. Yaklaşık 9 yıldır süren kazılarda neolitik dönemden başlayıp, kesintisiz olarak günümüze kadar ulaşan ve kent tarihine ışık tutan 35 bin eser belgelenerek bilimin hizmetine sunuldu. Bu çalışmalar sırasında ayrıca antik kent Theodosius Liman kalıntıları ile neolitik kültür katı arasında tabakalaşmış deniz dolguları, Marmara Denizi’nin son 10 bin yıl içinde geçirdiği değişimlerin anlaşılabilmesi açısından son derece önemli bulgular sundu.
İlaçlı sularda bekletiliyordu
Kazılar sürerken araziden çıkan malzemelerin tasnif işi de aynı anda devam ediyordu. Arkeologlar araziyi bir an önce DLH’ye teslim etmek için hızlıca kazıp, bilimsel verileri daha sonra toplamak ve değerlendirmek üzere laboratuvarlara almışlardı. Amaç devam eden inşaata engel olmamaktı.
Ortaya çıkarılan malzemelerin tasnifi, bakımı, bilimsel çalışmalarının yapılması şimdi ortada kaldı. DLH adeta ‘‘öküz öldü ortaklık bitti’’ dedi. Çünkü metro arazisinin kazısı bitirilip DLH’ye teslim edildi.
Aylık gider 100 bin lira
20 bağımsız arkeoloğun maaşları ve bilimsel konservasyon için havuzlardaki suların kimyasal ilaç paraları ile laboratuvar aşamasında kırtasiye malzeme alımının toplam maliyetinin 100 bin lirayı geçmediğini belirten kazı çalışanları, Kültür Bakanlığı’nın sorunu bir an önce çözmesini istedi.
Kültür Bakanlığı yetkilileri ise sorunun çözümü için Ulaştırma Bakanlığı ile görüşmelerin başlatıldığını, eserlerin ortada kalmaması için gerekenin yapılacağını söylediler.
Eserler tasnif bekliyor
Tasnif edilmeyi bekleyen 40 bin kasa malzeme var. Bunların envanterlik, etütlük olarak ayrılmaları, bilimsel verilerin alınması, eserlerin fotoğraflarının çekilmesi, restore edilmeleri gerekiyor. Organik küçük buluntuların konservasyonları yapılamadı. Özel ilaçlı sular içinde bekletiliyor.
Periyodik olarak sularının değişmesi, bakımlarının yapılması ihtiyacı varken yaklaşık 2 aydır bütçe yok deniliyor. Dünyanın en geniş organik eser koleksiyonunu oluşturmak mümkünken şimdi çürümeye terk edildi. Bu eserler arasında gemi donanımları, makaralar, yelken plangaları, halatlar, deri sandaletler, taraklar, fildişi ve kemik eserler yer alıyor.
Kazı ekibi en fazla altı ay içinde tüm çalışmaların bitirileceğini söylüyor. DLH’nın daha önce, ‘‘Araziyi teslim edin, biz laboratuvar aşamasında da size destek vermeye devam edeceğiz’’ dediğini hatırlatan kazı ekibi, ‘‘25 maddelik kazı protokolünde de kazı sonuçları tamamlanıncaya kadar ekonomik desteğin verileceği belirtiliyordu. DLH’nin böyle yapacağını tahmin edemedik. Her buluntuyu değerlendirdikten sonra kazılara devam etmemiz gerekirken, inşaata engel olmamak için buluntularla ilgili sonuçları sona bıraktık’’ dedi.
Sabiha Gökçen Havalimanı’na kadar uzatılacak olan metro hattının bir diğer ucunun da Gebze Dilovası’na kadar uzatılması planlanıyor.
Sabiha Gökçen Havalimanı’na ulaştırılması planlanan İstanbul Metrosu’nun diğer ucu, Gebze ve Dilovası’na kadar uzanacak, böylece İstanbul-Kocaeli arası metro ile ulaşım mümkün olacak..
Ulaşım ağını her geçen gün daha da geliştiren İstanbul’un, proje aşamasında olan metrosu sabiha gökçen havalimanı-Pendik Hattı, Kocaeli’ye uzanıyor. Hayata geçirilen Metro projeleriyle trafiği önemli ölçüde rahatlatan İstanbul Ulaşım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile yürüttüğü görüşmelerin ardından projeyi hayata geçirecek.
Hayata geçmesi ile birlikte iki kent arasında yeni bir ulaşım ağı oluşturacak olan proje, Kocaeli’nin önemli sanayi bölgeleri olan Gebze ve Dilovası’nın doğrudan İstanbul’la bağlantısını sağlayacak.
Ankara da İzmir de Metrobüs Yerine Monoray Düşünmeli
13 Yıl Önce Çizmiştim…!
‘Ah Kadir Abi Ah, ‘Metrobüs’ Yerine ‘Monoray’ Demiştim….’
Ankara ve Izmir de düşünmeli..
Mevcut caddelerden tırtıklanmış yüzeysel raylı sistemleri saymıyorum. Nostaljik tramvay, hafif metro ve benzerleri… Çünkü bunlar bir yandan fayda sağlarken diğer yandan çoğu kez yolları daraltıp sıkıştırıyorlar, yeterince hızlı hareket edemiyorlar, kötü hava koşullarında sorun yaşıyorlar.
Esas olan mevcut yollardan ayrı bir düzlemde yeni bir sistem, bir ağ, bir network yaratabilmek. Ya aşağıda, ya yukarıda raylı toplu taşım sistemi kurabilmek. Aşağıdakine Metro diyoruz. Metro bu yönde çok geç kalmış Istanbul için yapımı pahalı ve yavaş bir sistem. Taksim–Levent arası 8 km yi 12 yılda bitirebildik, fahiş paralar ödedik. Inşaat devam ediyor, ancak Metro projeleri bitene kadar Istanbullu da bitecek. Metroyu yapımı hızlı ve ekonomik başka bir sistemle desteklemek kaçınılmaz.
Işte o zaman yukarı bakmak, yukarıda bir sistem yaratmak lazım. ‘Monoray’, diğer bir deyişle ‘Havaray’ bu iş için biçilmiş kaftan. ‘Mono’ tek demek. Direkler üzerinde tek rayda giden bu sistem birçok ülkede başarıyla kullanılıyor. Mevcut yollara sıkıştırılan raylı sistemler veya Metrobüs, Minibüsler gibi kentsel dokuyu kesmiyor, mevcut ulaşımı boğmuyor. Yolların, derelerin, hatta yapıların üzerinden geçiveriyor. Kolay, ucuz, güvenli. Ayrıca, seyahat etmesi de zevkli, şehri havadan görüyorsunuz, yerin dibine inmiyorsunuz. Metrodan çok daha hızlı ve ucuz yapılabiliyor.
Ayrıca, gerekli yapısal tahkik ve düzenlemeler yapıldıktan sonra Monoray Boğaz Köprüleri’nden de rahatça geçebilirdi. Malum, bizim Metrobüs tersten gittiği ve Boğaziçi Köprüsü’ de normal sol trafiğe karışmak zorunda olduğu için Köprü’nün iki başında yer altında çapraz makas tünelleri yapıldı, servetler harcandı..
1999 yılında Istanbul Başkan adayı iken Monoray’ı çizdim, yazdım, söyledim. Basında yer aldı. 09 Nisan 1999 tarihli gazete kupürü haberi veriyor. 2004 ve 2009 yılları Başkan adaylıklarımda da yineledim. Aradan 13 yıl geçti, saçlarım beyazlandı, Istanbullu kar ve yağmur eziyetinden kurtulamadı.
Beylikdüzü-Söğütlüçeşme aksında ve diğer uygun güzergahlarda Metro’yu Monoray ile destekleyelim, Istanbullular bu eziyetten kurtulsun Aziz Başkan’ım.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na bağlı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek olan, “Şehir İçi Raylı Sistem ve Metro Projeleri”nde yeni gelişmeler kaydedildi. Adana 2. etap metro projesi 2013 yılı yatırım programına alındı
Yatırımlar Dergisi’nin aldığı bilgiye göre; Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 9,5 kilometrelik Akıncılar – Çukurova Üniversitesi arasındaki (2. etap) metro projesi Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2013 yılı yatırım programına alındı.
Yetkililer, 2013 yılı yatırım programının onaylanması ve metro projelerinin devri ile ilgili çalışmaların tamamlanmasından sonra 2013 yılında yapım ihalesine çıkılacağına kaydettiler.
Hat, 9,5 km uzunluğunda olacak ve hatta 6 adet istasyon yer alacak. 4 adet henzemin tip, 1 tane gömülü tip ve 1 adet de viyadük tip istasyon yer alacak. Hattın genişliği yaklaşık 11,25 metre olacak ve proje kapsamında kullanılacak alan büyüklüğü yaklaşık 100.000 metrekare olacak. İkinci etap metro projesi tamamlandığında Adana Hafif Raylı Sistem’in toplam uzunluğu 23 kilometre olacak. 2. Etap metro projesi üniversitenin yanı sıra yeni yapılacak stadyuma da
ulaşımın sağlanması planlanıyor.
RH+ 