Otomotivcinin yeni gözdesi tren oluyor

Otomotivcinin yeni gözdesi tren oluyor : Otomotivin merkezi Bursa, Almanya’da düzenlenen raylı sistem ve teknoloji fuarı InnoTrans’a çıkarma yaptı. BTSO Başkanı Burkay, “Yan sanayi için sırada tren var” dedi.

Otomotivin yeni Detroit’i olmak için kolları sıvayan Bursa’da rota raylı taşımacılık sistemleri oldu. Otomotiv yan sanayisinin Türkiye’deki üssü olan Bursalı firmalar, dünyanın en büyük raylı taşımacılık fuarı InnoTrans’a çıkarma yaptı. Koltuktan metal aksamlara kadar farklı alanlardan 96 firma ve 150 işadamı Berlin’deki Uluslararası Demiryolu Teknolojileri, Sistemleri ve Araçları Fuarı’na (InnoTrans) katıldı. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) başlattığı “Raylı Sistemler Kümesi” üyesi firmalar, sektörün küresel oyuncularıyla buluştu. BTSO Başkanı İbrahim Burkay, “Otomotiv yan sanayisine çalışan firmalar, tren, tramvay gibi raylı araçlara yönelik üretim yapabileceklerini gördüler” dedi.

İpekyolu, fırsat olur
10 yılda raylı sistemler için 150 milyar dolarlık harcama yapılacağını hatırlatan Burkay, “Bursa bundan payına düşeni neden alacaktır?” diye konuştu. Türkiye İhracatçılar Meclisi Çin Ülke Masası Başkanlığı’nı da yapan Burkay, “Çin’in demir İpekyolu projesini hayata geçirecek. 150 milyar dolarlık bu proje bizler için bir fırsat” dedi.

Fuara gidene 1.000 TL destek
BTSO ‘nun 34 bin üyesine açık olan Küresel Fuar Acentesi Projesi hakkında konuşan Burkay, “Yurtdışı iş gezilerine katılan üyelere bin liraya kadar destek sağlıyoruz. Yıllardır sanayinin içinde olup hayatında ilk kez pasaport alan işadamları var. Dünyanın çok da gerisinde olmadıklarını görüyorlar” diye konuştu.

Otomotivcinin yeni gozdesi tren oluyor

Kayseri Ulaşım AŞ edilon)(sedra Çözümlerini Tercih Etti

Kayseri Ulaşım AŞ edilon)(sedra Çözümlerini Tercih Etti :Kayseri Ulaşım AŞ yetkilileri Dünya’nın en büyük demiryolu fuarı olan InnoTrans’ta, edilon)(sedra firmasını ziyaret etti. Kayseri Tramvayı Talas hattı için tercih edilen hemzemin geçitleri Türkiye’ye getiren firmanın yetkilileriyle buluşan uzmanlar, modern ve kalıcı hemzemin geçit örneklerini fuarda da incelme fırsatı buldular.

edilon)(sedra firması Türkiye ve Ortadoğu müdürü Joachim Spors, kalıcı beton hemzemin geçitlerin Kayseri için tercih edilmesinden dolayı mutlu olduklarını belirterek şunları söyledi: Avrupa ve Dünya’da tercih edilen beton içine gömülü hemzemin geçit uygulamasını ilk olarak Kayseri’de uyguladık. Yaklaşık 100 m’lik mesafe için uygulanan beton içine gömülü ERS çözümü tramvaylar için toplam sahip olma maliyeti bakımından ekonomik ve uzun ömürlü. Betona metal bağlantı parçalarıyla bağlanmadan, polimer özel malzemeyle gömülen ray sayesinde sağlanan esneklikle, çok konforlu kullanım sağlandığını belirten Bay Spors, şöyle devam etti: Prefabrik beton içine Corkelast adı verdiğimiz malzeme ile gömülen rayları 50 yıla kadar kullanmanız mümkün. Evimin yakınında her gün işe giderken geçtiği hemzemin geçit sisteminin 24 yıldır kullanıldığını söyleyen Bay Spors, bakım gerektirmeyen sistemlerin özellikle ağır karayolu trafiği olan yerlerde kullanılması gerektiğini söyledi.

Elektrik ve ses izolasyonun sağlandığı ‘Kalıcı Beton HemzeminGeçitler‘ konusunda TCDD ve Belediyeleri bilgilendiren edilon)(sedra çalışanları ile hatıra fotoğrafı çektiren Bay Spors, edilon)(sedra firmasının gömülü ray sistemleri konusundaki çözümlerinin Türkiye şartlarına uygun olduğunu belirterek, önümüzdeki günlerde diğer çözümler hakkında bilgi veren edilon)(sedra YouTube kanalına davet etti.

Detaylı bilgi için: www.edilonsedra.com
YouTube: www.youtube.com/channel/

Kayseri Ulasim AS edilon)(sedra Cozumlerini Tercih Etti

InnoTrans Fuarına Türkiyeden Yoğun İlgi

InnoTrans Fuarına Türkiyeden Yoğun İlgi :Berlin’de düzenlenen Uluslararası Demiryolu Teknolojileri, Sistemleri ve Araçları Fuarı (InnoTrans), Türkiye’den yoğun ilgi gördü.

Fuara katılan işadamları, dinleme krizinin ticari ilişkileri etkilemeyeceği görüşünde. Son dönemde metro ve Marmaray gibi projeler ile birlikte İstanbul’a yapılacak 3’üncü havalimanı ve 3’üncü köprü projeleri için de yüzlerce kilometre uzunluğunda raylı sistemler inşa edecek olan Türkiye, bu alanda işbirliğini artırmak üzere kamu kurumları ve özel sektör temsilcileri ile birlikte Almanya’ya çıkarma yaptı. Almanya’nın başkenti Berlin’de bu yıl onuncusu düzenlenen Uluslararası Demiryolu Teknolojileri, Sistemleri ve Araçları Fuarı’na (InnoTrans) Türkiye’den başta Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TCDD ve Türkiye Vagon Sanayi AŞ (TÜVASAŞ) olmak üzere birçok kamu kurumu ve 150’ye yakın işadamı katıldı. Dünya genelinde 55 ülkeden 2 bin 758 şirkete ev sahipliği yapan fuarın 23- 28 Eylül tarihleri arasında 130 bin ziyaretçiyi ağırlaması bekleniyor.

Fuarda Alman raylı sistemler sektörünün temsilcileri ile bir araya gelen işadamları, yakın dönemde gerçekleştirilebilecek işbirliği fırsatları için zemin yokladı. Özellikle Türkiye’nin otomotiv ve raylı sistemler üretiminin merkezi sayılan Bursa’nın vali ve belediye başkanı düzeyinde fuara katılması dikkat çekti. Özel sektörü temsilen ise 96 işadamı ile birlikte Almanya’ya gelen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) heyeti yalnızca Berlin’de değil, Hannover ve Hamburg’da da temaslarda bulundu. Deutsce Welle Türkçe Servisi’ne konuşan BTSO Başkanı İbrahim Burkay, beraberlerindeki işadamları ile Berlin’deki raylı sistemler fuarı ile birlikte Hannover’deki otomotiv yan sanayi ve Hamburg’daki rüzgar enerjisi fuarlarına da katılma fırsatı bulduklarını söyledi.

“Almanya’dan öğreneceğimiz çok şey var”

Almanya’nın sanayi sektöründeki gücünün Türkiye’ye öğretmesi gereken çok şey olduğunu vurgulayan Burkay, “Türkiye olarak raylı sistemler ve havacılık alanlarında önemli kalkınma planlarımız var. Otomotiv sektörüne üretim yapan yüzlerce şirketimiz Almanya’daki gibi raylı sistemler sektörüne de hizmet verebilir. Şu anda üyelerimin 2016’daki InnoTrans’a katılmak üzere başvuru yapmaya başladı bile” diye konuştu. Almanya ekonomisinin son 200-300 yılda ulaştığı noktaya Türkiye’nin 15-20 yılda ulaşmak sorunda olduğuna vurgu yapan Burkay, “Biz 10 yıl sonra Almanya’daki InnoTrans fuarına geldiğimizde en az 5-6 dev şirketimizle boy göstereceğimize inanıyoruz. Türkiye, önümüzdeki 10 yılda raylı sistemlere 150 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor. Bu yatırımın Türk şirketler tarafından karşılanması gerekiyor, bunan için de Alman şirketlerin iş yapma biçimini yakından izliyoruz” dedi.

“Dinleme krizi ticari ilişkileri etkilemez”

Son dönemde Türkiye-Almanya ilişkilerinin “dinleme” krizi nedeniyle gerilimli bir süreçten geçtiğine işaret eden İbrahim Burkay, “Ancak biz her iki ülkenin işadamları olarak bu tür siyasi konuların ilişkilere uzun vadede olumsuz yansımayacağını düşünüyoruz” dedi. Almanya’nın büyük bir devlet olduğunu ve büyük devletlerin bu tür faaliyetlerde bulunmasının şaşırtıcı olmadığını dile getiren Burkay, “Bir ülke dünyayı ve bölgesini etkileyecek politikalar ve projeler üretiyorsa, böyle olaylarla karşılaşması doğaldır diye düşünüyoruz. Tabii Türkiye dinleniyorsa, dinlemesi de gerekir. Şirketler olarak biz bu tür faaliyetlere pazar araştırması deriz. Almanya ile ciddi anlamda ekonomik ve siyasi bir problem yaşamayız” diye konuştu.

innotrans-a-turkiye-den-yogun-ilgi

İstanbul Tramvayı Berlin’e çıkarma yaptı (Foto Galeri)

İstanbul Tramvayı Berlin’e çıkarma yaptı :İstanbul Ulaşım A.Ş’nin tasarım ve mühendisliğini bizzat kendisinin yaptığı, yerli işbirliğiyle de üretimini gerçekleştirdiği İstanbul Tramvayı Berlin’e çıkarma yaptı. Tramvaylar sektörün en büyük uluslararası fuarı InnoTrans’ta ülkemizi temsil etti.

BU yıl 23-26 Eylül 2014 tarihleri arasında Almanya’nın Berlin kentinde 10.’su gerçekleştirilen InnoTrans, dünyanın en büyük raylı sistemler fuarı olma özelliğine sahip. Türkiye’den fuara katılan İstanbul Ulaşım işletme, bakım ve mühendislik alanındaki faaliyetlerini fuarda tanıttı.

TÜRKİYE’DEN 37 FİRMA KATILDI

Ayrıca İstanbul Tramvayı’nın sergilendiği fuara, Türkiye’den aralarında TCDD, Bursa Büyükşehir Belediyesinin kent içi toplu ulaşım şirketi Burulaş ve birçok yerli sanayici firmaların da yer aldığı toplam 37 firma katıldı. 2019 yılı itibarıyla 400 km uzunluğunda bir raylı sistem ağı kurmayı hedefleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, raylı sistemlerdeki vizyonu kapsamında yerli araç ve ekipman kullanılmasına yönelik çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi iştiraki İstanbul Ulaşım’ın tasarım ve mühendisliğini gerçekleştirdiği yerli tramvay aracı ‘İstanbul Tramvayı’, 23-26 Eylül 2014 tarihlerinde Berlin’de düzenlenen sektörün en prestijli ve en büyük fuarı InnoTrans’ta sergilendi.

MÜJDEYİ MARTTA VERMİŞTİ

İstanbul Ulaşım tasarlayıp ürettiği İstanbul Tramvayı, 2014 Şubat ayında ‘Yüzde Yüz İstanbullu’ sloganıyla raylara inmiş ve aracı bizzat tanıtan Başkan Topbaş ilk deneme seferini de gerçekleştirmişti. Ardından Başkan Topbaş, 2014 Mart ayında İstanbul’da düzenlenen 4. EurasiaRail Fuarı’nda ilk defa sergilenen aracı tanıtmış ve İstanbul Tramvayı’nın ülkemizi Almanya’da temsil edeceğinin müjdesini vermişti.

İSTANBUL’U YANSITIYOR

Yerli tramvay aracının tasarımı bir yandan İstanbul’un geçmişle bugününü buluştururken, diğer yandan da araçların sahip olduğu ileri teknoloji ve mühendislik özelliklerini de ortaya koyuyor. Dolayısıyla araçlarda temel olarak İstanbul’un kent siluetini oluşturan çok kimlikli, fakat aynı zamanda da bütün kimlik göstergeleri tek potada kullanıldı.

TESTLERDEN GEÇTİ

Hem hafif metro hem de tramvay olarak kullanılabilecek yerli araçlar, İstanbul’un şartlarına uygun olarak tasarlandı. Yüzde yüz İstanbullu yerli tramvay, uluslararası standartlara uygun olup akredite kuruluşların gözetiminde başta fonksiyon testleri, statik ve dinamik testler, seyir emniyet testleri, performans ve fren testleri olmak üzere, gerekli güvenlik testlerinden geçerek tüm uygunluk sertifikalarını aldı.

250’Yi AŞKIN FiRMANIN İMZASI BULUNUYOR

Nihai ürün olarak kullanılan bir otomobilin motor kapağının altında dahi 250’yi aşkın firmanın imzası bulunuyor. Dolayısıyla ister karayolu, ister demiryolu olsun, bu araçların üreticisi aslında tek bir firma değil. Tabana yayılmış endüstrinin sayısız tedarikçi firması bulunuyor.

ÇALIŞMALAR 17 YIL ÖNCE BAŞLADI

1995 yılında vagon içlerindeki el tutamaklarının yerli olarak imal edilmesiyle başlayan ve parçanın yerli sanayi işbirliğiyle üretilmesiyle süreç devam etti. Şirketin sahip olduğu mühendislik tecrübesinin avantajıyla 1997 yılından itibaren yerli tasarım araç çalışmalarına dönüştü.

İstanbulTramvayıBerlin'de-3_JPG

BTSO Heyeti Dünyanın En Büyük Raylı Sistemler Buluşmasında

BTSO Heyeti Dünyanın En Büyük Raylı Sistemler Buluşmasında :Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Küresel Fuar Acentesi projesi kapsamında üyelerini dünyanın en prestijli fuarlarıyla buluşturmaya devam ediyor.

Bursa Ticaret Ve Sanayi Odası (BTSO), Küresel Fuar Acentesi projesi kapsamında üyelerini dünyanın en prestijli fuarlarıyla buluşturmaya devam ediyor. BTSO, üyelerini şimdi de Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen ve alanında dünyanın en büyük fuarlarından biri olarak kabul edilen ‘Uluslararası Demiryolu Teknolojileri, Sistemleri ve Araçları Fuarı’nda (InnoTrans) sektörün devleriyle buluşturuyor.

BTSO’nun organizasyonu ile gerçekleştirilen fuar programı kapsamında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Ersan Aslan, Vali Münir Karaloğlu ile BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Meclis Başkanı Remzi Topuk, BTSO Yönetim Kurulu üyeleri ve Bursa iş dünyası temsilcilerinin de bulunduğu 150 kişilik heyet, bu Sabah Yenişehir’den kalkan özel bir uçakla Berlin’e hareket etti.

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Küresel Fuar Acentesi projesi kapsamında üyelerini dünyanın en prestijli fuarlarıyla buluşturmayı sürdürdüklerini söyledi. Raylı sistemler konusunda Bursa’da son dönemde önemli çalışmalara imza atıldığını ifade eden Burkay, BTSO bünyesinde kurulan ‘Raylı Sistemler Kümelenmesi’nin de faaliyetlerini yoğun bir tempoda sürdürdüğünü kaydetti. Başkan Burkay, önümüzdeki dönemde de geniş kapsamlı fuar organizasyonları düzenlemeye devam edeceklerini de sözlerine ekledi.

55 ÜLKEDEN 2 BİN 800 FİRMA KATILIYOR

Berlin’deki ExpoCenter’de iki yılda bir düzenlenen InnoTrans’a katılan firmalar, demiryolu taşımacılığındaki yenilikleri, donanım ve sistemler ile araçları sergiliyor. Bu yıl 10’uncusu düzenlenen fuara aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 55 ülkeden 2 bin 758 firma katılıyor. Söz konusu fuara Bursa’dan da 5 kuruluş stant açarak katılıyor. Fuardaki açık alan ve bu fuar için özel hazırlanan raylı alanda çeşitli şirketlere ait 145 araç tanıtılıyor. 26 Eylül’e kadar sektör temsilcilerine açık kalacak fuarı yaklaşık 130 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Fuar 27-28 Eylül’de ise herkese açık olacak.

btso-heyeti-dunyanin-en-buyuk-rayli-sistemler-bulusmasinda

Kamuyla yerli firmaların raylarda buluşması gerekiyor

Kamuyla yerli firmaların raylarda buluşması gerekiyor :Türkiye son dönemde raylı sistemler alanında önemli bir atağa kalktı ve hızlı trenden Marmaray`a, sayıları her geçen gün artan metrolardan yerli üreticiyi öne çıkaracak düzenlemelere ülkemizi dört bir koldan raylı sistemlerle donatmak için çalışmalarını yoğunlaştırdı.

Sektörü çatısı altında toplayan RAYDER de gerek firmaları devletle buluşturarak gerekse üniversitelerle sanayi arasında işbirliği oluşmasını sağlayarak raylı sistemlerin yüksek hedeflerine ulaşması için emek veriyor. RAYDER Genel Sekreteri Emel Sakarya ile gerçekleştirdiğimiz Demir Yolu Özel röportajımızda sektörün yakaladığı ivmeyi ve konulan büyük hedeflere daha hızlı ulaşmak için atılması gereken adımları konuştuk.

Bir ülkenin gelişmişlik göstergelerinden biri de raylı sistemlerin ulaşımda kapladığı payın büyüklüğüdür. Uzun yıllar demir yolu sektörünün ihmal edildiği ülkemiz son yıllarda büyük bir atağa kalkarak tüm ülkeyi raylarla birbirine bağlayacak projelere başladı. Sektörün tek derneği RAYDER de bu projelere her noktada destek verecek çalışmalara imza atıyor. RAYDER Genel Sekreteri Emel Sakarya, İle derneklerinin firmalar ve üniversitelerle birlikte yürüttükleri çalışmalardan Türkiye’nin raylı sistemler politikasına dek uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik. Sakarya, Türkiye’nin raylı sistemler alanında çok iyi yerlere geleceğine inandıklarını söylüyor ve dernek olarak yerli firmaların bir an evvel raylı sistemlerde üretim için hazırlanmasını teşvik etmeyi, onlara öncü ve yardımcı olmayı esas amaç edindiklerinin altını çiziyor.

Raylı sistemler sektöründe tek dernek olarak faaliyetlerini sürdüren RAYDER’in kuruluşundan ve misyonundan bahseder misiniz?

RAYDER, Demiryolu sektörü için araç/ürün/mühendislik/hizmet üreten sanayiciler ve akademisyenlerimizin derneğidir. Raylı Ulaşım Sistemleri Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (RAYDER)kuruluşu 2005 yılına dayanıyor. İlk zamanlar akademisyenlerin öncülüğünde ilerliyordu. 2011 yılında bir yönetim değişikliği oldu ve adına iş adamları ve sanayicileri eklendi. Tabii akademisyenlerin desteğini yine alıyoruz. Üyelerimizin çoğunluğu raylı sistemler sektöründe üretim yapan firmalar ve bu üniversitelerde demir yolu sektöründe uzman olan akademisyenlerden oluşuyor. Amacımız Türkiye’deki raylı sistemlerin gelişimine her anlamda katkıda bulunmak. RAYDER, Demiryolu sanayicilerimizin organizasyonu, karşılaştığı problemlerin çözümü, ülkemiz şartlarını dikkate alan demiryolu standartlarının oluşturulması/geliştirilmesi, üyelerinin ürün sertifikasyonunun sağlanması, Türkiye’de ve yurtdışında tanıtılmaları doğrultusunda çalışmalar yapmaktadır. Hızla büyüyen raylı sistemler sektöründe yerli tedarikçilerin geliştirilmesi, dış ticaret açığının kapatılıp üretimin Türkiye’de yapılmasının sağlanması esas amaçlarımızı oluşturuyorRAYDER, UNIFE’nin (Uluslararası Demiryolu Sanayicileri Birliği) Türkiye’den tek üyesidir.

Şöyle bir algı var; raylı sistemler ulaşımda ne kadar büyük yer kaplıyorsa o ülke o kadar gelişmiştir. Raylı sistemlerin yaygınlaşması RAYDER için olduğu kadar Türkiye için de önemli, değil mi?

Bütün dünyada olduğu gibi, yeni dönemde Türkiye’de de demiryolları ve raylı ulaşım sistemleri önceliklendirilmiş, geliştirilmesi bir devlet politikası olarak kabul edilmiştir. Mevcut hükümetin teşvik yasalarının desteği ile altyapı ve sektörel yatırımlar artarak devam etmektedir. Bu politikalar doğrultusunda Türkiye’de, demiryolları ile yük ve yolcu taşımacılığı alanlarında Hızlı Tren, Marmaray Projesi, Konvensiyonel Hatlar ve Belediyelerimizin şehiriçi ulaştırma sorununu çözme amaçlı Metro/Tramvay araç ihtiyaçlarını karşılayacak raylı sistemler için önümüzdeki 10 yıl içerisinde yaklaşık 35 milyar Euro yatırım yapılması hedeflenmiştir. Elbette,raylı sistemlerin yaygınlığı o ülkenin gelişmişliğini gösterir.

Size göre raylı sistemler neden modernlik ve gelişmişlikle bir arada anılıyor?

Toplu ulaşım altyapısının zayıf olduğu kentlerde bireysel otomobil kullanımı ön plana çıkmakta, yetersiz olan yollar tıkanmakta, uzun kuyruklar ve büyük zaman kayıpları ile çevre kirliliği oluşmaktadır. “Çağdaş kentlerin ulaştırma sorunlarının odağında otomobil kullanımı, çözümün odağında ise toplu taşıma bulunmaktadır” temel saptaması, sorunu ve çözümü kısaca özetlemektedir. Büyük kentlerde, toplu taşıma amacıyla geliştirilen diğer ulaştırma sistemlerin yetersiz kalması nedeniyle raylı sistem yatırımları artmaktadır.

Yolculuk süresini kısaltmak ve konforu yükseltmek amaçları yanında yolcu taşıma kapasitenin arttırılması için Hafif Metro/Tramvay gibi araçların kullanılması kaçınılmazdır. Genel olarak ‘Hafif Raylı Sistem’ diye adlandırılan bu ara çözümde, şehir içi yolcu sayısındaki artışlar gibi nedenlerle tramvaydan metroya doğru büyüyen aşamalı geçiş sağlanmıştır

Bunun yanısıra hızlı trenler hayatımıza girmiş ve konforu halk tarafından hemen farkedilmiştir. Örneğin, Ankara-Eskişehir arası 1 saat 25 dakika. Biliyorsunuz, Eskişehir’de çok önemli iki üniversite var. Ankara’dan öğrenciler sabah binip 1,5 saatte okuluna ulaşıyor. Hocalar dersini trende hazırlıyor, öğrenciler sınava trende çalışıyor. Hem konforlu hem de ekonomik. Sahip olduğu bu özellikler de raylı ulaşımı gelişmişliğin simgesi yapıyor .

Bununla birilikte çevreci ve ekonomik olması Raylı Sistemlerin en önemli özelliklerinden biridir. Ülkemizde,petrole dayalı, kirletici, güvenliği düşük, ülkeye maliyeti çok yüksek bir taşıma yapılmaktadır. Türkiye’nin 2013 yılı ham petrol ithalatı yaklaşık 18,7 milyar dolar olarak öngörülmektedir. Buna rafineri işleme maliyetleri eklenecek olursa petrole dayalı taşıma sisteminin ülkemize maliyetinin korkunç boyutları anlaşılmış olacaktır. Ancak, çevreci,daha emniyetli, kaza riski az raylı sistemler taşımacılığının Türkiye’degelişiminin ve yaygınlaşmasının hızla artacağına inanıyoruz. Yerli firmalarımızın bir an evvel raylı sistemlerde üretim için hazırlanmasını hem teşvik ediyoruz hem de öncü ve yardımcı olmak istiyoruz.

Test merkezlerinin önemine değindiniz. Bu konuyu biraz açabilir miyiz?

Şu an Türkiye’de raylı sistemlerle ilgili test yapabileceğimiz hiçbir merkez yok. Bu yıl, Kalkınma Bakanlığı tarafından onaylanan ve büyük ölçüde Anadolu Üniversitesi katkıları ile gerçekleşecek URAYSİM (Ulusal Raylı Sistemler Mükemmeliyet Merkezi) test merkezi kuruldu. Bu merkez 27 km test yoluna sahip olacak, proje tamamlandığında Avrupa’da Raylı Sistemler konusunda belli başlı birkaç merkezden biri olacak. Ve Raylı Sistemler sektörünün gerek kamu gerekse özel sektördeki tüm paydaşlarının Ar&Ge ve ürün geliştirme faaliyetlerine açık olacak.Raylı Sistemler araçları ile bileşenlerinin uluslararası standartlarına göre sertifikalandırmalarını da yapacaktır.

Merkezin 3 yıl içerisinde hayata geçmesi planlanıyor.

Sizin de belirttiğiniz gibi 2023 hedefleri çok büyük. Peki, yönetmeliklerde neler değişti, ne gibi yenilikler geldi? Hükümet bu hedefleri koyarken destekleyici ne gibi düzenlemeler yapıyor?

Biliyorsunuz Demiryolu taşımacılık sektörünün uzun süredir beklediği Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Hakkında Kanun Mayıs ayında yürürlüğe girdi. Kanunun sektörü nasıl etkileyeceği, neler getirdiği şimdilerde en önemli tartışma konusu. Bir diğer önemli konulu, Raylı Sistem araç alım ihalelerinde yüzde 51 yerlilik şartı. Örneğin TCDD diyor ki, “Ben 120 set hızlı tren alacağım ama bunun ihalesine yüzde 51 yerlilik şartı koyacağım” Böylelikle bu ihaleye katılacak firmaların Türkiye’deki yerli firmalarla çalışması hedefleniyor. Bizim bu kararda eksik bulduğumuz noktalar var. Ankara Metrosu’nun 324 araç alımında bu düzenleme ihaleye yazıldı. Ama bunun ihale tekliflerinde bağlayıcı hiçbir maddesi ve denetimi olmayınca, ihaleyi kazanan firmanın u konuda çalışma yapıp yapması tamamen kendi insiyatifinde.Yerli hangi firmalar ile çalışılacağı, hangi komponentleri yerli üretim yapan firmalardan temin edeceği konusu neler yapılıyor, bunu kim takip ediyor bilmiyoruz.

Bizim isteğimiz şu; bu maddeleri koyarken lütfen bunun altını doldurunuz, bu firmaları bağlayıcı açıklamalar olsun. Bu çalışmaları takip edecek komisyonlar kurulsun.Biz de RAYDER ve diğer Raylı Sistemler Kümelenmeleri olarak bu çalışmalara katılmaktan, destek vermekten mutlu oluruz.Bunun yanında bazı ofset kanunlarının çıkması lazım. Savunma Sanayi Müsteşarlığı olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığı olması lazım. “Yüzde 51 yerlilik”in bu düzenlemelerle desteklenmesi lazım. Daha çok eksiklerimiz var. Yalnızca yüzde 51 kuralı koyup yerli üreticiyi yalnız bırakmakla olmaz. Ortada çok büyük bir pasta var. Yabancı firmalar Türkiye’de çok büyük projeler için yatırım peşindeler. Buradan Türkiye ekonomisi en verimli biçimde yararlanmalı.

Yerli üretici firmalar tarafından bakarsak, onların sorunları ve istekleri neler?

Yerli firmaların en büyük isteği; kamu sektörünün onlara gereken değeri ve güveni vermeleri. Standartlara uygun komponent üretebilmek için Ar&Ge ve diğer devlet desteklerinin çıkarılması.Bence Türk firmaları Raylı Sistemler için başarılı ürünler üretecek nitelikte. Bunun örnekleri de mevcut.Bakın Durmazlar uluslararası standartlara sahip, homologasyonu yapılmış yerli bir araç üretti, bu araç ile bir ihale kazandı ve önümüzdeki günlerde bu araçları seyir halinde görebileceğiz. Derneğimizin de üyesi olan uluslararası standart ve kalite belgelerine sahip firmalarımız ürünlerini bir çok proje için geliştirdiler. Örneğin, Sazcılar, Marmaray projesinden İzban projesine kadar pek çok araç için komponent sağlıyor, Medel Elektonik ve Safkar yine uluslararası pek çok projede standartları onaylanmış ve ürünleri çeşitli projelerde kullanılan firmalar. O nedenle, özellikle bu projelerin alıcısı olan Kamu, yerli firmalarımızı desteklemeli ve bu firmalarımızın Türkiye’de yapılan ihalelerde komponentlerinin kullanımı için yabancı firmaları mutlaka yönlendirmelidirler. Kamunun yerli firmalarla çalışmak için daha özen göstermesi gerekiyor, firmalara ulaşması, teşvik edici bir yapıya sahip olması gerekiyor. Tabii ki bunu derken standartların altında olsa da yerli firma tercih edilsin demiyoruz. Raylı sistemler standardı havacılıktan sonra en yüksek standartlara sahip sektör. Çok ciddi bir iş. Her gün yüzlerce, binlerce insan taşıyorsunuz. Bu yüzden özellikle güvenlik standartları çok önemli. Bugün arabalarımızı 3-4 yılda bir değiştirebiliyoruz ama raylı sistemde bir araç 40-50 yıl kullanılıyor. Bu yüzden standartları çok yüksek. Yerli firmaların standartlarını bu noktalara çekmesi ciddi yatırım gerektiriyor. Hiç olmazsa alım garantisiyle, bir ön anlaşmayla firmaları bu standartları almaya zorlayabiliriz.Bu konuda çalışmalar yapılıp, destekler arttırılmalı.

RAYDER’in bu dönem gündeminde neler var?

RAYDER, Demir Yolları Vakfı ve Demir Yolu Taşımacılığı Derneği’nin ortağı olduğu Raytest adında ortak bir şirketimiz var, bu şirket 11UY0035-4 Ulusal Yeterlilik kapsamında Personel Belgelendirme si yapacaktır.Raylı Sistemler meslek gruplarında ulusal yeterlilik ve dökümantasyon çalışmaları gerçekleştirecektir.

RAYDER olarak yukarıda bahsettiğimiz gerekli kanunların ve teşviklerin çıkması konusunda destekler veriyoruz. Üniversitelerle ilgili çalışmalar yürütüyoruz.

Kamuyla yerli firmalarin bulusmasi gerekiyorKaynak : www.haberortak.com