Ferrarinin tasarımcısından sıra dışı tren

Ferrarinin tasarımcısından sıra dışı tren :Ferrari’nin tasarımcısı Ken Okuyama, Japon demiryolu JR East için süper lüks bir tren tasarladı. Cam duvarlara sahip iki seyir vagonu bulunan trenin ön kısmı da tamamen camdan yapılmış. Yolcular, bu sayede trenin önünden de yolu görebiliyor. 2017 baharında tanıtılması beklenen ve 55 milyon dolara mal olacak olan trenin yolcu kapasitesi ise sadece 34 kişi.

ferrarinin-tasarimcisindan-sira-disi-tren

Sadece iki adet bulunan yataklı vagonlar ise iki katlı olarak tasarlanmış. Alt katta iki kişilik yatak bulunurken, bu vagonlar kendilerine özel banyoya ve seyir bölümüne sahip.

JR East, henüz bu trenle seyahat etmek için ne kadar ödeneceği konusunda ise bir açıklama yapmadı.

ferrarinin-tasarimcisindan-sira-disi-tren

1933 yılında gençleri sokağa döken Vagon-Li olayı‏

1933 yılında gençleri sokağa döken Vagon-Li olayı‏ : “Memleketin mukadde¬satına hakaret eden Şirket Müdürü Jannoni’nin bu tutumunu protesto amacıyla” büyük bir miting düzenleme kararı aldılar.

1872 yılında Belçikalı George Nagelmackers tarafından kurulan Vagon-Li (La Compagnie des Wagons-Lits ) Avrupa’da yataklı ve yemekli tren hizmetleri veren bir şirketti. 1883 yılından itibaren ise ünlü Doğu Ekspresi ile Paris-İstanbul seferlerini yapmaya başlamış bu arada İstanbul-Pera’da ve Galata’da birer ofis açmıştı. Cumhuriyet dönemine gelindiğinde de Mustafa Kemal’in izniyle İstanbul-Ankara yataklı ve yemekli vagonlarını işletmekteydi. Karayollarının henüz gelişmediği bu yıllarda Vagon-Li İstanbul- Ankara arasında özellikle devlet görevlilerinin,elçilik görevlilerinin sık sık seyahat ettiği bir şirketti. Personeli ise Türk ve Fransızlardan oluşmaktaydı.
wagon-18
“Size sopa ile mi davranmalı ? “

Tarihe Vagon-Li olayı olarak geçen hadiseler ise 22 şubat 1933’te Pera’daki Tokatlıyan Oteli’nin altındaki ofiste yaşananların ardından başladı. Müşterilerden biri akşam kalkacak Ankara treninde yer olup olmadığını sormuş,yer bulunamayınca talebinde ısrar etmişti. Bunun üzerine ofis personelinden Naci Bey Galata’daki ofisi aramıştı. Naci Bey telefonda Türkçe konuşmuş ve bu durum yeni atanmış olan Belçikalı müdür Gaetan Jannoni’yi sinirlendirmişti. İddiaya göre Jannoni Naci Beyi çağıracak “ Burada resmi lisanın Fransızca olduğunu bilmiyor musunuz ? Size sopa ile mi davranmalı “ diye bağıracaktı. Naci Bey ise karşılık olarak “Ben Türk’üm. Ül­kemde resmî lisan Türkçedir. Hatta siz bile Türkçe öğrenmelisiniz.” diyecekti. Jannoni bu cevaba daha da sinirlenecek ve Naci Bey’e bir de 10 lira para cezası verecekti.Naci Bey bunun üzerine Fransızca olarak “Niye ceza vereceğim, kabahatim nedir? Memleketimde Türkçe konuşmak hakkımdır” şeklinde karşılık verince Jannoni’nin tepkisi daha artmış ve “Sizi 15 gün için kovuyorum” diye bağırmıştı. Naci Bey de şapkasını alıp bir tek kelime bile söylemeden çekip gitmişti.
wagon-03
Cumhuriyetin onuncu yı­lı kutlama hazırlıklarının başladığı günlerde meydana gelen bu olay, gazetelerde kendisine genişçe yer buldu: ‘Türkçeyi istemeyenin Türkiye’de yeri yoktur! ‘’ İki gün evvel Vagon-Li şirketinin Beyoğlu acenteliğinde milli haysiyetimize bihakkın tecavüz telakki edilebilecek teessüfe şayan bir hadise olmuştur”

Gazetelerde yer alan bu ve buna benzer haberler kamuoyunda geniş yankı bulacak ve milli hisleri de harekete geçirecekti. Üniversite gençliğinin temsil­cileri, “Memleketin mukadde­satına hakaret eden Şirket Müdürü Jannoni’nin bu tutu­munu protesto amacıyla” bü­yük bir miting düzenleme ka­rarı aldılar.
wagon-02
Binlerce gösterici Taksim”de

25 Şubat günü binlerce gösterici Beyoğlu’na doğru harekete geçtiler. Üniversitenin arkasındaki arsadan topladıkları ve gazete kağıtlarına sardıkları taşlarla ofisin önüne gelen göstericiler şirket ofisine saldırdılar.’Türkiye’de Türkçe konuşulur’,’Türkiye’de Türk dili hakimdir’ gibi sloganlarla birlikte kapıları camları kırarak ofise girip içeriyi yağmalayan göstericiler,ofisten aldıkları Mustafa Kemal’in resmi ve Türk bayrakları ile bu kez şirketin Karaköy’deki acentasına gittiler ve aynı şekilde orayı da yağmaladılar. Göstericiler ardından Babıali’ye devam ederek orada Akşam,Milliyet,Vakit,Cumhuriyet gibi gazetelerin önüne gelerek gösterilerine devam ettiler. Cumhuriyet gazetesinin önüne gelindiğinde, yazarlar­dan Peyami Safa’nın “Türk diline dil uzatanların dilleri kurusun” diye bağırması, gençleri iyice coşturacaktı. Bu arada gençler, olaya o günler­de yapılan güzellik yarışması kadar yer ayırmayan kimi ga­zeteleri kınayıcı sloganlar da attılar.

Polis güçlerinin olaya müdahalesi ise yetersizdi. Bu tarihlerde Mustafa Kemal İstanbul’da bulunuyordu. İddiaya göre o gün Beyoğlu’nda doktorda ve dişlerini yaptırmaktaydı.Gürültüyü o da duymuştu ve ne olduğunu sorup konuyu öğrendikten sonra “Oradan polisleri, jandarmaları çekin. Çocuklardan da birinin başına en ufak bir şey gelmesin” demişti. Gösterilerde yaklaşık 30 kişi gözaltın alındı bunlarda olayların hemen ardın serbest kalacaklardı.
wagon-05
Vagon-Li’den “Vatandaş Türkçe Konuş Kampanyasına”

Olayların ardından 26 Şubat günü Cumhuriyet gazetesi baş yazarı Yunus Nadi ‘Yataklı Vagonlar İdaresindeki Hadise’ başlığı altında yayımlanan makalesinde olayı şöyle değerlendirecekti:

“Türkiye’de çalışan hiçbir müessese burada illa filan dil konuşulur diye iddia edemez. Bu, kapitülasyonları ilga eden (yürürlükten kaldıran) Türkiye’ye mahsus bir hal değildir. Bütün dünyanın medeni ve müstakil her memleketinde cari olan ve öyle cereyanı da pek tabii bulunan bir haldir. Medeni ve müstakil her memlekette yabancı dillere sadece müsamaha olunur. O kadar. Yoksa herhangi yabancı dilin herhangi medeni ve müstakil bir memlekette, değil böyle yataklı vagonlar idaresi gibi umuma mahsus bir merkezinde, hatta yataklı vagonun birkaç kompartımanında dahi, kendisine mahsus bir hakimiyet iddia edilmesine asla ve kat’a müsamaha olunamaz. Yataklı vagonlar Şirketi’nde Fransızca da konuşulabilir. Fakat orada Türkçe konuşmanın memnuiyetini (yasaklanmasını) farz etmek sadece mecnunluk veya ahmaklıktır…”
wagon-06
Yaşanan olayların ardından şirket, Naci Bey’i yeniden işe başlatırken,Belçika’dan gelerek olayı inceleyen şirket müfettişleri Jannoni’yi görevden aldılar. Bu arada Vagon-Li kadrosunun, tamamen değiştirilmesi ve Türk memurların sayısının arttırılması gündeme geldi. Milli hislerin zirve yaptığı günlerde 1928’de olduğu gibi “Vatandaş Türkçe konuş” kampanyası başlatıldı. Bunun üzerine azınlıkların yoğun olarak yaşadığı Taksim,Karaköy civarında birçok yabancı şirket isimlerini Türkçe isimlerle değiştirmek zorunda kaldı.Vagon-Li şirketi de daha sonra Osmanlı Devleti döneminden kalan birçok yabancı şirket gibi devletleştirildi.

wagon-02

Suat Kılıç: Yataklı vagonlardan rahatsızım

Suat Kılıç: Yataklı vagonlardan rahatsızım :”Gençlik Treni” projesinde kız-erkek ayrımı yaptıklarını anlatan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, “Çocuklar geceyi trende geçiriyor, yataklı tren olmasından dolayı. 200 kişilik, kompartımanlar arası geçişin müsait olduğu bir trende güvenliği sağlayamam” dedi.

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, önceki gün TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, gençlik kampları, trenleri ve etkinliklerinde “kız-erkek ayrımı uygulamasıyla” ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.

Kılıç’ın konuşması TBMM tutanaklarına şöyle yansıdı: “Bu konuda biraz dertliyim, 20-30 civarında yazılı soru önergesi cevaplandırdım. Gençlik Treni var, 200 genç aynı anda bu trene binebiliyor. İzmir ’den Efeler Treni çıkıyor, yol güzergâhındaki millî, manevi mekânlara uğrayarak Ankara ’ya kadar geliyor. Çocuklar, geceyi trende geçiriyor, yataklı tren olmasından dolayı. Kompartımanlar arasında geçişin mümkün ve müsait olduğu bir trende ben, bunun güvenliğini sağlayamam. Her bir gençlik kampına katılan genç için de güvenlik taraması yaptırmak, yaptırabilmek, sosyo-psikolojik durumunu bilebilmek, değerlendirebilmek mümkün değildir. Pedagoglarla da, eğitimcilerle de, velilerle de konuştuk, odaklanma grupları belirledik. Burada bir yanlış olduğu kanaatinde değilim.

HAKİKATİ YALANLAMAM

Gençlik kamplarında, gençlik trenlerinde, vesaire, gençlik etkinliklerinde kız ve erkek gençlerimizi ayrı ayrı dönemler halinde kamplara almaya başladığımız doğrudur. Bir hakikati burada yalanlayacak değilim. 10 bin olan kamplara katılan genç sayısını geçen yıl, bir yılda yaptığımız hamleyle 200 bin rakamına ulaştırdık. 200 bin sayısının 100 bini kız. Ailelerine karşı bir mesuliyetimiz var. 200 bin gencimizin duygusal ve psikolojik gelişimlerine yönelik bir mecburiyetimiz ve mesuliyetimiz var. Bakan olarak kampları kız ve erkek birlikte yapmak gibi bir mesuliyetim yok. Aileler son derece memnun. Bilakis, ailelerin, Kredi ve Yurtlar Kurumu Yurtlarında da gençlerin, kızlar ve erkeklerin sosyal alanlarda bile ayrı olarak eğitim, öğretim ve barınmalarına devam etmeleri yönünde talepleri var.

Suat Kilic Yatakli vagonlardan rahatsizım

Kaynak : www.radikal.com.tr

Azerbaycan Heyeti TÜVASAŞ’da

Azerbaycan Heyeti TÜVASAŞ’da
Azerbaycan Demiryolları (ADY) Genel Müdür Yardımcısı Elyar Muradov ve beraberindeki heyet TÜVASAŞ’ı ziyaret etti.

TÜVASAŞ Genel Müdür Yardımcısı Turgut Köksal tarafından ağırlanan heyet, TÜVASAŞ tesislerinde bir takım incelemelerde bulundu. Üretim bantlarını inceleyen ve ürünleri yakından gören heyete ayrıca TÜVASAŞ tarafından üretilen ilk yerli Dizel Tren Seti tanıtıldı.

Azeri heyet incelemelerinden sonra yaptıkları değerlendirmede modern bir tesis olan TÜVASAŞ’ın demiryolu ulaşımındaki bilgi ve becerisinden yararlanmak istediklerini ve 2015 yılında hayata geçirilmesi planlanan Bakü Tiflis- Kars demiryolu hattında çalışacak 30 adet yataklı vagonu TÜVASAŞ’tan almayı planladıklarını kaydetti.

Heyetin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Genel Müdür Yardımcısı Turgut Köksal “Kardeş ülke Azerbaycan ile raylı taşıt sektöründe ticareti geliştirmekten onur duyarız” dedi.

azerbaycan_heyeti2

Kaynak : www.medyadetay.com

Doğu Ekspresi olacak mı?

Doğu Ekspresi olacak mı?
Kendime sözüm var.. Önümüzdeki yıllarda Allah sağlık verirse; param ve vaktim de olursa, uzun tren yolculukları yapmak istiyorum.

Tren bambaşka bir ulaşım aracıdır. Ben, başka hiçbir ulaşım aracının trenin yerini tutabileceğini düşünemem. Uzundur, yorucudur belki ama, müthiş keyiflidir. Kafayı taktığımdan olsa gerek, dünyadaki büyük tren seferlerini takip etmeye çalışırım.

Dünyada iki büyük tren seferi var. Biri Trans Sibirya Treni, bir diğeri Afrika Treni. Ülkemizdeki alternatifi de Doğu Ekspresidir.

Trans Sibirya Ekspresi olağanüstü bir olay. Çok lüks, çok pahalı. Müdavimleri, Türkiye’den ve dünyadan 60 yaş ve üzerindeki çok zengin insanlar. Tren, taa Çin’in doğusundan Okyanus kıyısından başlıyor. 9 bin küsur kilometre yol geçiyor, Moskova’ya varıyor. 7 gün, 7 gece. Geçtiği büyük şehirlerde mola veriyor, yolcular otobüslerle bölgeyi geziyor. Moğolistan bozkırlarında yerel yaşamın içine giriliyor. Dünyanın en önemli doğal hazinelerinden biri olan Baykal Gölü kenarında tren duruyor, yolcuları, “Bu gölde yüzen ölümsüz olur” kehanetine inanarak buz gibi suya giriyor.

Afrika Treni daha başka bir macera. Kara Kıta’nın en kuzeyinden, Mısır’daki Darüsselam’dan yola çıkıyor. Bu tren de son derece lüks. Kuzeyden güneye bütün Afrika’yı geçiyor. Tanzanya, Zambiya, Zimbabwe, Botswana, Güney Afrika’da kıtanın en güney ucu olan Cape Town’da bitiyor. 5.742 kilometrelik yolda 14 gün süren seyahat sırasında vahşi hayvanlarla dolu alanlardan geçiyor aslanlara, fillere el sallıyorsunuz. Dünyanın en büyük şelalelerini görüyor, Afrika yerlileri ile tanışıyorsunuz.

İki tren de 5 yıldızlı otel konforunda. Hergün lokantalarında olağanüstü yemekler hazırlanıyor.

Türkiye’deki alternatif ise, çok daha kısa ve kesinlikle lüksü olmasa da Doğu Ekspresiydi. Trenler çalışırken, sırf zevk olsun diye Boğaziçi Ekspresi, Anadolu Ekspresi ile Ankara’ya; Pamukkale Ekspresi ile Kocaelispor’un peşinden Denizli’ye gitmişliğim vardı. Doğu Ekspresi’ne binmeyi çok istedim, hiç o kadar vaktim olmadı.

Doğu Ekspresi, hergün saat 08.30 sıralarında Haydarpaşa’dan hareket ederdi. Kars’a kadar 1928 kilometrelik yol. Kurtuluş Savaşı’nda, Cumhuriyet’in ilk yıllarında kullanılmış. Haydarpaşa’dan kalkıp, Kars’a giderken 90 istasyonda duruyor. 38 saat 40 dakikada Kars’a varıyor.

Trende 1 nci mevki, 2 nci mevki, yataklı vagonları varmış. Ucuz.. Haydarpaşa’dan her seferinde 250-300 yolcu ile hareket edermiş. Doğu Ekspresi, İstanbul’dan KOÜ’ye gelen öğrencilerin inişi ile birlikte Hereke’de boşalmaya başlarmış. Geçen gün, gazeteci Nazım Alpman’ın hazırladığı Doğu Ekspresi Belgeseli’nde izledim.

Trenin 26 ncı durağı Ankara. Buradan sonra 7 vagonlu trende Erzurum’a kadar 25-30 yolcu ancak bulunuyor. Kompartmanda tek başına yat uyu. Ankara’dan sonra eski demiryolu bozuk. Üstelik, elektrik hatları bitiyor ve dizel lokomotif trene takılıyor. Bu nedenle Doğu Ekspresi’nin saatteki hızı 55 kilometreye kadar düşüyor. Tren Sivas, Erzincan’dan geçiyor. Erzurum’da yeniden kalabalıklaşıyor. İstanbul Haydarpaşa’dan diyelim ki pazartesi sabahı kalktı, salı günü gecesi saat 22.00 sıralarında Kars’a ulaşıyor.

Günümüzde uçakla 1.5 saatte gidilen yolun, 38 saatte gidilmesinin hiç anlamı yokmuş gibi görünüyor olabilir. Ama bu farklı bir yolculuk. Anadolu insanı ile tanışıyorsunuz, konuşuyorsunuz. Saz çalıyorlar, birlikte türkü söylüyorsunuz.

Şimdilerde AKP iktidarı demiryolları konusunda büyük bir hamle başlattı. Türkiye’nin büyük şehirleri Hızlı Tren ile birbirine bağlanacak. Öyle görünüyor ki, ne Boğaziçi, ne Anadolu, ne Pamukkale Ekspresi, ne Doğu Ekspresi kalacak.

Hatta, hala kaygılarım var. Belki, İzmit-İstanbul arasında bile banliyö tren çalışmayacak.

Oysa tren farklı bir kültür. Trenlerin mutlaka olması lazım. İstanbul-Adapazarı arasında banliyö tren de; İstanbul-Kars arasında Doğu Ekspresi de olması lazım. Avrupa ülkelerindeki, Amerika’daki, Uzak Doğu’daki yolcu ve yük trenlerini özel sektör işletiyor. Bu yazının girişinde bahsettiğim Trans Sibirya Ekspresi ve Afrika Treni de büyük özel firmalar tarafından işletiliyor, büyük turizm firmaları turlarını pazarlıyor.

Hükümet, Türkiye’de de demiryollarında yolcu ve yük taşımacılığında özelleştirmenin önünü açtı. Özelleştirilsin, buna karşı değilim. Ama ülkemizde tren sadece yük taşımak amaçlı kullanılmamalı.

Yeni demiryolu tamamlanınca, yine İzmit’ten İstanbul’a trenle gidebilmeliyiz.

Yine İstanbul’dan Kars’a Doğu Ekspresi çalışmalı. Çalışırsa, ben bu 38 saatlik yolculuğa katılmaya kararlıyım. Çok keyifli bir macera olacağından da eminim.

Ama korkarım, ülkemizde tren nostaljisini bitiriyorlar. Demiryolları için bunca büyük yatırım yapılıyor olmasına rağmen, tren kültürünün ruhunu yok ediyorlar.

Eminim, bizim Doğu Ekspresi lüks ve turistik bir tren haline getirilse, pek çok yabancı firma bile, bunu çalıştırmaya talip olur. Hatta Trans Sibirya, Afrika Treni gibi, dünyada orta yaş ve üzeri zenginlerin rağbet ettiği, her seferi yüzde 100 dolu kapasite ile çalışan dünya çapında bir kültür gezisi turu haline gelebilir. Hatta eskisi gibi Van Gölü Ekspresi, Kurtalan Ekspresi de olmalıdır.

Trenleri yok etmemek lazım. Demiryollarını sadece oradan oraya yüksek hızla giden modern trenler için düşünmemek lazım.

Hala Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’dan biraz umudum var.

Hızlı Tren olsun.. Ama Adapazarı-İstanbul, İstanbul-Kars trenleri de mutlaka olsun.

doğu ekspresi

Özel Tren Kiralama (Video)

Özel Tren Kiralama
NIHA TCDD ile işbirliği içinde, yaklaşmakta olan Türkiye – Hollanda Diplomatik İlişkilerinin 400. Yılı kutlamaları için planlamakta olduğunuz projeler için sizlere tren konseptini sunuyor. Üniversiteler, okullar, işletmeler, dernekler vb. kurumları yaklaşık binlerce kilometrelik nefes kesici Türkiye demiryolları güzergahlarında ilham verici bir yolculuğa davet ediyoruz. Sizlere uygun olduğu şekilde yolculuğunuzu, örneğin duracağınız yerleri, yemekleri, iş toplantılarını, gezileri veya da sadece konaklamak için otel yerine treni tercih edecek şekilde planladığınız takdirde NIHA bunu mümkün kılacak ve kılavuzunuz olacaktır.

İsteklerinizi bize bildirin, taleplerinize uygun seyahat programını biz hazırlayalım.

İlgileniyorsanız, tren fikri hakkında izlenim sahibi olmak için aşağıdaki fotoğraflara ve bilgi notlarına bakabilir veya ilgili videoyu izleyebilirsiniz.

Seçenekler

Size farklı konseptler ve bunlara uygun fiyat seçenekleri sunuyoruz. Fiyatlar tren içinde ve tren dişında geçireceğiniz zamana ve otelin kalitesine bağlıdır. Daha detaylı bilgiyi bu dokumanda bulabilirsiniz. Size sunduğumuz öneriler veya kendi istekleriniz ve düşünceleriniz hakkında, bizimle görüşmek için info@nihankara.org adresinden bize ulaşabilirsiniz ya da bizi + 90 (0) 312 437 33 47 arayabilirsiniz.

Konferans Vagonu

Seyir halindeyken konferans düzenleyebilir ve iş toplantısı yapabilirsiniz.

Mevcut imkanlar: Ses sistemi, projeksiyon cihazı, ekran, toplantı masası etrafında 27 adet rahat koltuk ve ayrıca 21 adet konforlu pulman koltuk.
conference
Yataklı Vagon

2 veya 4 kişilik yatak kapasiteli odalar. 2 kişilik odalarda lavabo ve buzdolabı var. Trende duş almak mümkün.
standart_oda
Yemek Vagonu

55 kişilik oturma birimi, mutfak ve buzdolabı dahil muhtelif saklama dolapları.

Yiyecek içecek tedariki ve servisi tarafımızdan sağlanmaktadır. (ayrıca NL-TR otelcilik & turizm liseleri ile ortak bir staj projesi gerçekleştirilebilinir)
yemek_vagonu_mutfak
TCDD ile yapılabilecekler

• Özel trenler veya düzenli işleyen trenlere eklenebilecek perakende vagonlar
• Özel güzergahlar
• İstenilen her istasyonda duraklama
• İstasyon imkanlarını kullanma
• 2012’nin Mayıs ayında tüm Türkiye’yi dolaşan Hürriyet treninin bir parçası olma.
train-300x225
Tren haricinde düzenleyebileceklerimiz

• Kültürel ve turistik geziler
• Konaklama
• Özel mekanlarda akşam yemeği
• Yapacak olduğunuz konferans/atölye çalışması/ toplantıyı raporlama
protocol_diner2-300x225

ozel-tren-kiralama

Kaynak : www.nihankara.org

TÜVASAŞ’ın ürettiği vagonlar 1 Mayısta Bulgaristan raylarında

TÜVASAŞ’ın ürettiği vagonlar 1 Mayısta Bulgaristan raylarında
Türkiye Vagon Sanayi A.Ş.’nin (TÜVASAŞ) ürettiği 30 lüks yataklı vagon Bulgaristan Devlet Demiryolları’na (BDJ) teslim edildi.

Bulgaristan Ulaştırma, Bilişim, Teknoloji ve Haberleşme Bakanı Kristiyan Krıstev, beraberindeki uzmanlarla düzenli seferlere başlamak üzere standardizasyon sertifikası bekleyen vagonları teftiş etti.

Bakan Krıstev, vagonların kullanım sertifikasının ay sonuna çıkması ve 1 Mayıs’tan itibaren hizmete girmelerinin beklendiğini söyledi.

TÜVASAŞ Genel Müdürü Erol İnal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bulgaristan ile 2008 yılında imzalanan sözleşmenin gereğini yerine getirmekten memnuniyet duyduğunu belirterek, “Vagonlarımız tüm Avrupa standartlarına uygun” diye konuştu.

TÜVASAŞ Pazarlama Daire Başkanı Erdal Aba da Bulgaristan’a teslim edilen vagonların son teknoloji ve en kaliteli malzeme ile yapıldığını söyledi. Bulgaristan’a 5’i engelli kişilerin kullanabileceği toplam 30 vagon teslim ettiklerini belirten Aba, vagonların “Uluslararası İletilebirlilik İçin Teknik Şartlar” olarak bilinen Avrupa normlarını karşıladığını kaydetti.

Vagonların toplam bedelinin 32 milyon 205 bin avro olduğu öğrenildi.

tuvasasın-bulgaristana-urettigi-vagonlar

Kaynak : www.zaman.com.tr

Bakan Kılıçdan yataklı vagon eleştirilerine tepki

Bakan Kılıçdan yataklı vagon eleştirilerine tepki

Suat Kılıç, Gençlik Treni eleştirilerine yanıt verdi…

Gençlik Treni’nde artık kızların ve erkeklerin ayrı seyahat ettikleri yönünde bir açıklaması olduğu hatırlatılan Bakan Suat Kılıç şöyle konuştu:

“Geçen yıl yaz aylarında 200 bin gencimizi programlara aldık. Bu yıl 500 bin hedef, önümüzdeki yaz 1 milyon. Ya 3-5 bin kişiyle bu işi sınırlandıracaksınız ve karma yapacaksınız, ya da hedefleriniz milyonluksa, güvenliklerini sağlamak üzere tekin ve emniyetli bir şekilde ailelerin emanet ettiği gençleri, aynı şekilde ağırlayabilmek ve beklentilerine cevap verebilmek üzere bir program yapılacaksa ve sayı milyonlara ulaşacaksa da bu tür önlemler almak kaçınılmaz. Bizim yaptığımız tamamen kendi güvenliğimizi ve çocuklarımızın güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirdir. Yılın 52 haftası var, bizim programlar 1 hafta devam ediyor. Bu işten rahatsız olanlar varsa kalan 51 hafta, herkesin dilediği gibi geçirebileceği ve kullanabileceği bir 51 haftadır. Yılın bir haftasında biz programlarımızı bu şekilde açıyoruz. Arzu eden katılır, arzu etmeyen katılmaz. Benim gördüğüm kadarıyla kızlarımızın bu işten bir rahatsızlığı yok. Çünkü yüzde 30 olan katılım oranları yüzde 51’e ulaştı 2012 yaz aylarında.

yatakli-vagon

Kaynak : www.ucyuzotuzuc.com

Yataklı Tren

Yataklı Tren

Yataklı tren, daha doğrusu ekim 2013 tarihine kadarki söylemiyle; yataklı vagon, TCDD’nin yıllardır vermekte olduğu uzun yolculuklara güzel bir alternatif ulaşım hizmetidir. Türkiye’deki demir yollarında düzenli sefer yapan tek yataklı tren, eski adıyla mavi ekspres, Ankara – İstanbul arasındaki yolculuğuna uzunca bir ömür devam etti, ta ki 2012 yılına dek. Bu tarihte hızlı tren çalışmaları için kapanan hat ekim 2013 tarihinde tekrar hizmete girene kadar hat üzerindeki trenlerden biri olan yataklı Ankara – İstanbul treni seferden kaldırıldı. Biz yataklı tren müdavimleri her ne kadar bu geçici duruma üzülsek de TCDD çok güzel bir karar alarak, daha önce birkaç hatta olan yataklı tren vagonlarının artık tüm ekspres trenlere en az bir tane eklenmesine karar verdi. Yazının başında yataklı vagon diye özellikle belirtmemin sebebi de işte bu, şu an için artık yataklı trenimiz yok ancak her trende en az bir yataklı vagonumuz var!

Peki, iyi hoş artık her hatta yataklı vagonumuz var ama bunlarla yolculuk yapmak nasıldır? Bu konuya açıklık getirmek adına öncelikle yataklı tren vagonunun özelliklerinden ve işleyişinden bahsedelim.

İlk olarak yataklı vagonlar, gerek gelip geçen insanların gerekse tren lokomotifinin ses ve gürültüsü olmaması için her daim en son vagon olurlar. Trene bindiniz ve vagonlar arasında ilerleyerek son vagona, yerinize doğru gidiyorsunuz. Öncelikle karşınıza trenin yemekli vagonu çıkacak sakın ola şaşırmayın, hatta yolculuğun ilerleyen kısmında buradan faydalanmak adına masadaki menülere göz atabilirsiniz. Restoranı geçtiğinizde ise bu defa karşılaştığınız kapıda şu yazıyı göreceksiniz: “Yataklı vagondur, geçiş yasak.” Evet bu vagona güvenlik açısından uygun bileti olmayan kimseyi sokmuyor vagon kondüktörü. Kapıyı açtınız ve koridorda ilerleyerek odanızı buldunuz, odanızı diyorum çünkü bu vagonda size verilen yolculuk alanınız tam anlamıyla küçük bir otel odası. Neler mi var bu odanız da; iki adet açılır kapanır ranza, alt ranza kapandığında ortaya çıkan ikili büyük koltuk, elbiseleri asabileceğiniz askılıklar, pratik dolap gözleri, açılır kapanır bir masa, içerisinde pek bir şey olmasa da güzel bir minibar (tedarikli gelip tıka basa doldurabilirsiniz), 220v’luk priz ve lavabo (tuvalet değil, onlar vagonda ortak 1 klozet 1 alaturka olarak) bulacaksınız. Bunlarla birlikte, odaya girdiğinizde kondüktör size oda kapınızın kilidini, kişi sayısınca (1 ya da 2) tcdd bez terliği, tcdd küçük havlusu ve yine tcdd logolu sabununuzu veriyor.

Şimdi de genel olarak insanların aklına takılan birkaç soruya hayalen cevap verelim.

“Oda, çarşaflar, battaniye yani genel olarak her şey temiz mi?”

– Yatağınız baştan sona çarşafıyla, yastığıyla ve battaniyesiyle tertemiz ve hatta mis gibi kokuyor. Verilen havlu ve lavabo yine aynen. Odanın genel temizliğinde gözle görülür bir kötülük yok fakat sizden önceki yolculuk yapan kişilere bağlı olarak bu durum değişebiliyor. Mesela yasak olmasına rağmen sigara içilmişse keskin kokuyu alabilirsiniz. Ya da bazen minibarın içerisinden yapış yapış meyve suyu lekeleri bulabiliyorsunuz. Bu biraz da şans meselesi. Bu güne kadar yaptığım yolculuklarda bir defa rast geldim böyle bir odaya.

“Rahat bir ortam mı? Gürültü, sıcaklık nasıl?”

– Yatak genişliği ilk başta biraz küçük gelebilir. Fakat uykuya daldığınızda fark ediyorsunuz ki aslında hiç fena değil, çünkü trenin o tatlı ufak sallantıları sanki bir beşikte uyuyormuşsunuz hissi veriyor, sağa sola dönme ihtiyacınız bile olmuyor. Gürültü miktarı bazılarımızı rahatsız edebilir belki, yaptığım son yolculukta android marketteki desibel ölçer programı ortalama 65 db gösteriyordu ortam sesini. Bu da fikir vermesi açısından karşılıklı bir ortam muhabbetine eş değer ses miktarı diyebiliriz. Bu kadar ses beni ırgalamaz derseniz ne ala. Sıcaklığa gelince, odanın girişinde ortam ışığını ve sıcaklığını ayarlayabileceğiniz bir buton var. Genelde 4 farklı sıcaklık değeri kayıtlı oluyor ve siz birini seçiyorsunuz dilediğiniz zaman.

“Tamam, yataklı vagon yolculuğuna karar verdim, ne önerirsin?

– Öncelikle en önemli önerim iyisinden bir yoldaş. Yolculuk esnasında iki kişi olmanın tadı illa ki bambaşka oluyor. Dilediğiniz eş, dost, yaren, akrabayı tutup getirin ve sohbetler eşliğinde yolculuğunuzu yapın. Fazla gürültü yapmadığınız müddetçe kondüktör dahil hiç kimse, kiminle nasıl yolculuk yaptığınıza karışmıyor, nüfus bilgilerinizi ya da evlilik cüzdanınızı istemiyor. Yeter ki devlet malına karşı saygılı ve etrafınıza da insancıl olun.

Yanıma yoldaş kimseyi bulamadım, derseniz de; şahsım adına birkaç önerim yine olacak. Okuyabileceğiniz güzel bir kitap. Varsa mobil film izleme aygıtı. Yine varsa herhangi bir fotoğraf makinesi. Trenle seyahat yapanlar bilir, Türkiye’deki demir yolları kara yolundan asla göremeyeceğiniz eşsiz güzelliklerin arasından süzülüp gider. Hazır vakit varken bol bol fotoğraf çekin. Ve unutmadan, bol bol yiyecek içecek, tren yolculukları ne hikmetse insanı ziyadesiyle açıktırıyor.
Hat bilgisi ve fiyat listesi için: TCDD

yatakli-tren-yolculugu

Kaynak : www.derindefter.com

TÜVASAŞ'ın Bulgaristan'a Ürettiği Vagonlarda Test Krizi Yaşanıyor

Türkiye Vagon Sanayi AŞ’nin (TÜVASAŞ) Bulgaristan için ürettiği yataklı vagonların sevkiyatında sorun yaşandığı iddia edildi. Alınan bilgilere göre vagonların hız testlerinin yapılmaması sebebiyle siparişlerin gümrükte bekletildiği belirtildi.

HIZ TESTLERİ YAPILMAMIŞ
TÜVASAŞ eski Genel Müdürü İbrahim Ertiryaki zamanında Bulgaristan ile 30 adet yataklı vagon anlaşması yapılmış, kamuoyuna “TÜVASAŞ’ın Bulgaristan için ürettiği yataklı vagonların sevkıyatına başlandı” şeklinde duyurulmuştu.
Fabrikaya yakın kaynakların iddialarına göre bu 30 adet vagon, hız testleri yapılmadan Bulgaristan’a gönderilmiş, Bulgar yetkililer ise ilk etapta gönderilen 12 adet vagonun gerekli hız testlerinin yapılmaması sebebiyle vagonları gümrükte beklettiği iddia edildi.

TEST İÇİN KİRALANACAK
Alınan bilgilere göre TÜVASAŞ yetkileri sorunu çözebilmek ve hız testlerini yapabilmek için Yurtdışından 180 kilometre hız yapabilecek lokomotif kiralanarak vagonların testlerinin tamamlanması planlanıyor.
Bu doğrultuda test için kullanılacak güzergahında Ankara – Eskişehir arasında bulunan Hızlı tren güzergahı olduğu belirtiliyor. Testlerin kısa zamanda yapılması ve kalan 18 vagonun da bu doğrultuda testlerin ardından teslim edilmesi planlanıyor.

GÜNLÜK 500 EURO CEZA
Bulgar yetkililerinin vagonların hız testlerinin yapılmadığını öğrenmesi, siparişler konusunda sıkıntıya neden oldu.
Yine iddialara göre gümrükte bekletilen ve Bulgaristan’a teslim edilmeyen her vagon için TÜVASAŞ günlük 500 Euro ödemek zorunda kalıyor.
Bu durum TÜVASAŞ’ın 30 adet vagon için günlük toplam 15 bin Euro (35 bin TL) gibi bir parayı gözden çıkarması anlamına geliyor. Konuyla ilgili fabrikadan bir açıklama yapılıp yapılmayacağı ise merak ediliyor.

Kaynak : www.sakaryahalk.com