Demiryolu Pazarı

Alman ve Türk Demiryolu Sanayicileri Bir Araya Geldi :ASO Başkanı Özdebir, “Demiryolu pazarında artık bizlerde varız. Bu araçların Türkiye’de üretilmesini ve bu üretilen malların kullanılmasını istiyoruz”

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, “Demiryolu pazarında artık bizlerde varız. Bu araçların Türkiye’de üretilmesini ve bu üretilen malların kullanılmasını istiyoruz” dedi.

Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi’nin (ARUS) ev sahipliğinde Swiss Otel’de düzenlenen “Demiryolu Teknolojileri” konulu sempozyumda, demiryolu teknolojisinde işbirliğini geliştirmek ve ortak yatırımlar yapmak üzere Alman demiryolu sanayicileri yerli üreticilerle bir araya geldi.

Etkinlikte konuşan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, sempozyumun zamanlamasına dikkati çekerek, “2 kıtayı deniz altından bağlayan ve 29 Ekim’de açılan Marmaray’ın hemen ardından bu sempozyumun gerçekleşmesi çok önemli. Çin ile Almanya’yı birbirine bağlayacak demiryolu, boğazın altından geçmeye başladı. Bu sempozyumda yeni işbirliklerinin önünün açılacağına inanıyorum” diye konuştu.

Özdebir, Türkiye’nin son 10 yılda her alanda ciddi bir büyüme kaydettiğini belirterek, bu büyümenin temelinde siyasi istikrar ve alt yapı çalışmaları olduğunu vurguladı.

Ankara-İstanbul Hızlı Tren Hattının önümüzdeki aylarda faaliyete başlayacağını hatırlatan Özdebir, “Bu çalışmalar sadece yük ve yolcu taşımacılığının gelişmesi değil. Neredeyse 80 yıldır ihmal ettiğimiz demir yolu taşımacılığının tekrar gündeme gelmesi ve öneminin idrak edilmesidir” değerlendirmesinde bulundu.

Özdebir, Ankara’nın demiryolu ulaşımının merkezi haline geldiğini ifade ederek, bununla beraber Ankara sanayisinin de bugüne kadar yoğunlaşmadığı demiryoluna önem vermeye başladığını söyledi.

Ankara sanayisinin demiryolu araçlarıyla yeni yeni tanışmasına rağmen bu alanda önemli merkezler olan Adapazarı ve Eskişehir’den liderliği devraldığına işaret eden Özdebir, “Demiryolu pazarında artık bizlerde varız. Bu araçların Türkiye’de üretilmesini ve bu üretilen malların kullanılmasını istiyoruz” ifadesini kullandı.

Yerli raylı ulaşım sistemleri

ARUS Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Burhanettin Güvenç, Türkiye’nin Almanya ile önemli ticari ilişkilieri olduğunu belirterek, demiryolu alanında da Almanya ile ortak çalışmalar yapmak istediklerini kaydetti.

Güvenç, ARUS’un tasarımından üretimine kadar her şeyiyle yerli raylı ulaşım sistemlerini üretebilmek ve oluşturulan yerli markayı kalıcı bir dünya markası haline getirmeyi hedeflediğini vurguladı.

OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Orhan Aydın da demiryolu sektöründe Almanya ile birlikte çalışmalar yapılması gerektiğini belirterek, “Doğru stratejiler ve doğru hareket planları üretmemiz gerekli. Bu konuda hepimizin kazanacağı bir plan yapılmalı” ifadesini kullandı.

Almanya Demiryolu Sanayicileri Birliği Başkan Yardımcısı Andreas Becker’de etkinlik kapsamında gerçekleşecek ikili görüşmelerle iki ülke arasındaki işbirliğinin artacağına olan inancını dile getirdi.

Becker, Türkiye’nin son 10 yılda demiryoluna fazlasıyla önem verdiğini belirterek, “29 Ekim’de iki kıtayı birbirine 4 dakika gibi bir sürede bağlayan Marmaray’ın açılışını izledik ve bundan oldukça etkilendik” dedi.

Söz konusu etkinlikte iki ülke sanayicileri sektörel gelişmeleri masaya yatıracak ve ikili iş görüşmeleri gerçekleştirecek. Konuk sanayiciler, yapacakları iş görüşmeleriyle, demiryolu teknolojisinde işbirliği ve ortak yatırımlar konusunda paylaşımda bulunacak.

TULOMSAŞ Nasıl Bir Demiryolu Pazarı ‘nda?

Genel Müdür Hayri Avcı, TÜLOMSAŞ’ın içinde bulunduğu demiryolu pazarı nın büyüklüğü hakkında bilgiler verirken dikkat çekici rakamlar da verdi
Avcı lokomotifin yüzde 55’i, vagonun yüzde 90’ı, cer motorun yüzde 50’sinin yerli üretilebildiğini hatırlatarak böylesine büyük bir pazarda daha etkin ve aktif olmak zorunda olduklarını söyledi. Avcı, “Şimdi biz bu sektörü tamamen yerliye versek… Hızlı treninin maliyeti 20 milyon avro. Şimdi bu sektörü küçümsüyorlar, hatta aşağılamaya çalışıyorlar. Organize sanayi bölgesinde 5 binden fazla insan bizim için çalışıyor şu anda, hedefimiz 30 bin insan. Bu kadar büyük bir ekonomik değeri, Türkiye’nin geleceğini, torunlarımızın geleceğini yok sayabiliyor insanlar. Ama biz yok saymıyoruz. Bir avuç Anadolu insanı, dünyanın 6’ıncı büyük gücü GE ile oturup lokomotif üretiyorlar, hem de 20 yıl süreli üretecekler. İlk defa devlet garantisi olmadan iki şirket işbirliği yaptı. Bunu TÜLOMSAŞ yaptı, Eskişehir insanı yaptı” diye konuştu.
Avcı, 2003’den 2012’e kadar işçi çalışanı yüzde 32 azalmış, cirosu 3 kat büyümüş, satış değeri 2 kat artmış, ihracatı 150 milyon dolara ulaşmış bir kuruma dönüştüklerini belirterek şu şekilde konuştu; “Bu sektöre sahip çıkılması lazım… Çocuklarımız için bu şart. TÜLOMSAŞ gibi kuruluşlar şart. 7 tane sektör bir arada burada. Bunu kim yapabilir?