3.Havalimanı için korkutucu hesap: Kuşlardan dolayı yılda 2-3 uçak kazası olabilir

3.Havalimanı için korkutucu hesap: Kuşlardan dolayı yılda 2-3 uçak kazası olabilir.İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden kuş bilimci Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu’nun hesabına göre, dünyanın en önemli kuş göç yollarından birinin ortasına yapılacak 3. Havalimanı’nda her sene kuşlardan kaynaklı en az 2-3 kaza olma ihtimali var.

Belgrad Ormanı, İstanbul Boğazı ve Terkos Gölü civarında 2005’ten beri araştırmalar yürüten İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden kuş bilimci Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu, havalimanının inşa edileceği Karadeniz kıyısının dünyanın en önemli kuş göç yollarından biri olduğunu ve 2013’te yayınlanan nihai ÇED raporunda da belirtildiği gibi kuşlardan kaynaklı uçak kazalarının ciddi bir risk olduğunu söyledi.

Arslangündoğdu’nun havalimanının büyüklüğü, uçuş sefer sayıları ve hava sahasından geçecek kuş miktarı gibi veriler üzerinden oluşturduğu risk modellemesine göre, 3. Havalimanı’nda her sene kuşlardan kaynaklı en az 2-3 kaza olma ihtimali var. Arslangündoğdu, “Havalimanının ÇED toplantısına da katıldım ama başkan konuşturmak istemedi. 10 senedir bu bölgede yapılan kuş sayımlarının, bilimsel araştırmaların sonuçları ortada. 3. Havalimanı, Türkiye ’de kuşların en yoğun kullandığı göç yolunun ortasına yapılmak isteniyor. Bildiklerimizi anlatmak sorumluluğumuz. İleride bu gibi kazalar olduğunda ‘Neden vaktinde uyarmadınız’ denmesin” diye konuştu.

3.havalimani

Doç. Dr. Zeynel Arslangündoğdu’yla 3. Köprü bağlantı yollarını gezdik

Yeşilköy’deki Atatürk Havalimanı’nda 2014’ün Temmuz ve Ağustos aylarında 6 uçağın kuş sürülerine çarptığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) yetkililerinin leylek sürülerini kaçırmak için sık sık pistlerde çalışma yaptığı ve 68 kuş kovma cihazı satın alındığı haberleri basına yansımıştı. Arslangündoğdu, özellikle ilkbaharda 3. Havalimanı’nın yapılacağı bölgeden Yeşilköy’e kıyasla en az 4 kat daha fazla kuş geçtiğini ve kaza riskinin çok daha yüksek olduğunu söyledi.

Arslangündoğdu, havalimanın sadece uçak yolcuları için değil Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması (BERN) Sözleşmesi gereği koruma altında olan ve bu göç yolunu kullanan birçok kuş için de ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Koruma altındaki birçok kuş türü popülasyonunun tamamına yakını göç için bu rotayı kullanıyor; örneğin Doğu Avrupa’da üreyen leyleklerin yüzde 90’ı ilkbahar ve sonbahar göçleri sırasında buradan geçiyor.

– Geçtiğimiz Temmuz ve Ağustos’ta leylek göçlerinden dolayı Atatürk Havalimanı’nda en az 6 uçağın kuş sürülerine çarptığı ve uçuşların engellendiği basına yansıdı. 3. Havalimanı’nda da kuşlardan dolayı bu gibi kazalar yaşanacak mı?
3. Havalimanı’nın yapılacağı alanda kuşlardan dolayı uçak kazası ihtimali çok daha yüksek. Bunun iki sebebi var. Sonbaharda kuşlar Avrupa’dan yola çıkarak Anadolu üzerinden Afrika’ya göç eder. Bu göç için Atatürk Havalimanı’nın bulunduğu Yeşilköy’ün üzerinden geçenler de olur ama bu rotanın alternatifleri vardır, örneğin bazı kuşlar Büyükçekmece üzerinden, bazıları Eminönü, Zeytinburnu ve Adalar üzerinden Anadolu’ya geçer. Hatta Marmara’yı gemilerin üzerine konarak geçen kuşlar bile olduğunu biliyoruz. Ancak ilkbahar göçü sırasında Afrika’dan Avrupa’ya giden kuşlar için tek seçenek 3. Havalimanı’nın yapılacağı bölgedeki 10 kilometrelik koridordur. Sonbaharda Atatürk Havalimanı üzerinden 50-100 bin arası kuş geçiyorsa ilkbaharda 3. Havalimanı üzerinden 400 bin kuş geçeceğini söyleyebiliriz, yani en az 4 kat daha fazla sayıda kuş demek bu… Dolayısıyla yeni havalimanında kaza riski çok daha yüksektir.

-Bu riski rakamlarla ifade etmek mümkün mü?
Bunu az çok tahmin edebiliyoruz modellemelerle. 3. Havalimanı’nın yapılacağı bölgede ilkbaharda çok yoğun kuş göçü yaşanıyor. Elimizde bu bölgede 10 senedir ilkbahar aylarında yapılmış sayımlardan veriler var. 3. Havalimanı’nın ÇED raporuna göre uçaklar 3 dakikada bir iniş-kalkış yapılabilecek. Ben sadece gündüz yapılacak uçuşları hesaba katarak yaptığım modelleme sonucunda yılda en az 2-3 uçağın ciddi kaza yapma ihtimali olduğunu tespit ettim. Daha ufak kazaları da sayarsak rakam 10’un üzerine çıkıyor.

– Nasıl yapılıyor bu hesap?
Havalimanının büyüklüğü, iniş ve kalkış pistlerinin yönleri, gündüz uçuş sefer sayıları (iniş ve kalkışlar), iniş ve kalkış yönleri gibi özellikler ile havalimanı alanı hava sahasından geçecek kuş miktarı (günlük, saatlik, dakikalık), bu kuşlara ait yoğunluklar, uçuş rotaları, sürü büyüklükleri, kuşlara ait kütle, uçuş yükseklikleri gibi özelliklerle hava halleri de (rüzgar yönü, sıcaklık, güneşlenme süreleri gibi iklimsel veriler) kullanılarak risk modellemeleri oluşturuluyor. Bütün bu faktörler olası uçak-kuş çarpışmalarının miktarını, dönemlerini, günlerini ve saatlerini tahmin etmek için kullanılabiliyor.

– 3. Havalimanı’nın yapılacağı yerden hangi kuşlar, ne zaman geçiyor?
Kuzey Ormanları üzerinden özellikle ilkbaharda yoğun göç olur. Mart’tan itibaren Afrika’dan Avrupa’ya doğru süzülerek göç eden Leylekler, Kartallar, Şahinler, Deliceler, Atmacalar ve Doğanlar Karadeniz kıyısından geçerler. İlkbaharda yaklaşık 400 bin kuş bu alanı kullanır. Sonbaharda da özellikle yırtıcı kuşlar kuzeyden geçme eğilimindedirler, onlar da dahil burayı kullanan kuşların sayısı 200 bini bulur. Yapılan gözlemlerde özellikle İstanbul’un kuzeyinde bulunan ormanlar üzerinden geçen kuşların buralarda geceledikleri ve beslendikleri tespit edilmiştir. Bunun dışında su kuşları ile ötücü kuşlar da İstanbul üzerinden göç etmektedir.

Kabaca yıllık 600.000 kuşun alandan süzülerek göç ettiğini söylemek doğrudur. Söz konusu kuşları koruyacağımız Bern (Avrupa Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarının Korunması) sözleşmesi ile taahhüt edilmiştir. Bu sözleşme, süzülerek göç eden yırtıcı kuş türleri ve leylekler başta olmak üzere birçok türü koruma altına almaktadır. Örneğin Küçük Orman Kartalı’nın (Aquila pomarina) dünya popülasyonun %90’ı Türkiye üzerinden göç etmektedir.

Ülkemiz kuş varlığı bakımından Avrupa’nın birçok ülkesinden çok daha zengin. Türkiye’nin kuş varlığı 470 türden oluşur. Belgrad Ormanı’nda 160 tür olduğunu biliyoruz, genel olarak 3. Havalimanı ve 3. Köprü ile bağlantı yollarının etkilediği bölgedeyse toplamda 200 türden bahsediyoruz. Yani Türkiye’deki türlerin yaklaşık yarısı burada yaşıyor.

3.havalimani

25 Ağustos’ta Kemerburgaz-Arnavutköy yolu üzerinde, 3. köprü bağlantı yolu inşaatı civarındaki ağaçlarda dinlenen leylekler

– Kuşların göç yolu değiştirilir mi? 3. Havalimanı üzerinden geçmeseler olmaz mı?
Hayır, göç yolu değişmez. On binlerce yıl içinde oluşmuş bu rotaları tecrübeli kuşlar bilir ve sürüyü yönlendirir. Ağırlığı 4 kiloyu bulan göçmen kuşlar için göç zaten son derece zor bir şeydir, hatta genç ve tecrübesiz kuşların üçte biri göç sırasında ölür. Büyük göçmen kuşlar daha az enerji harcamak için kanat çırparak değil süzülerek göç eder. Bu yüzden denizler üzerinden uçmazlar, karaların üzerinde oluşan ve ‘doğal asansör’ adını verdiğimiz termal hava akımlarıyla daireler çizerek yükselir ve belli bir yüksekliğe gelince kendilerini bırakıp süzülürler. Bu hava akımları işte 3. Havalimanı’nın yapılacağı Karadeniz’in kıyı kesimi üzerindeki 10 kilometrelik saha üzerinde oluşuyor.

– 3. Havalimanı’nın nihai ÇED raporunda da kuşlardan kaynaklı kaza riskinden bahsediliyor aslında, havalimanın göç yolları üzerinde olduğu da açık açık belirtilmiş.
ÇED raporunda hem kuş türleri eksik, hem de birçok yanlış bilgi var. 3. Havalimanı, 3. Köprü ve bağlantı yollarını da içine alan proje alanında 200 kuş türü görüldüğünü söylemiştik. ÇED Raporu’nda verilen listede ise proje alanında bulunması muhtemel kuş türleri 17 ile sınırlandırılmış. Bu liste bir kuş kitabından gelişigüzel alınmış. Örneğin listede yer alan Büyük Kara Sırtlı Martı (Larus marinus) ülkemizde yaygın olmayan bir tür. Ülkede yaygın olan birçok martı türüyse listede bulunmuyor. ÇED değerlendirme raporundaki ornitoloji (kuş bilimi) çalışmaları kısa süreli çalışmalar ve yeterli değil. Buradaki kuş göçünün mevsimsel olarak dağılımını ve yoğunluğunu tespit edebilmek için bölgenin düzenli olarak en az iki yıl boyunca izlenilmesi gerekiyor. Zaten tüm bu gözlemlerin inşaata başlanmadan önce yapılması gerekiyordu, inşaat başladıktan sonra değil.

ATATÜRK HAVALİMANI’NDA NİSANDAN BERİ 8 KAZA OLDUAtatürk Havalimanı’nda 2014’ün Nisan ayından beri en az 8 uçak kuşlara çarptı. Sadece Temmuz ve Ağustos aylarında basına yansıyan 6 kaza oldu, çoğu kazada uçakların hasar gördüğü tespit edilince yolcular başka uçakla yollandı.
20 Ağustos: Nairobi seferini yapan THY uçağı, kalkıştan kısa bir süre sonra kuş sürüsüne girdi. Atatürk Havalimanı’na geri dönen uçağın motor panellerinde ve burun kısmında hasar oluştu.
18 Ağustos: Türkiye’den Budapeşte’ye uçan THY uçağı kalkış sırasında leyleklere çarptı. Budapeşte’ye inmeyi başaran uçak hasardan ötürü geri dönüş uçuşunu gerçekleştiremedi.
4 Ağustos: İstanbul’dan New York’a gidecek THY uçağının kalkış sırasında motoruna kuş girdi. Motora sıkışan kuş yüzünden alev uzaması (biriken benzinin tutuşup alev alması) olan uçak, yakıtını azaltmak için havada tur atarak 2,5 saat sonra Atatürk Havalimanı’na inmeyi başardı.
28 Temmuz: THY’nin İstanbul-Kilimanjaro seferini yapan yolcu uçağı kalkıştan kısa bir süre sonra kuş sürüsüne çarpınca Atatürk Havalimanı’na geri döndü. Aynı gün İstanbul-Berlin seferini yapan bir yolcu uçağı da havalandıktan kısa bir süre sonra kuş sürüsüne çarptı, havalimanına geri dönerek bakım için hangara alındı.
26 Temmuz: THY’nin İstanbul-New York uçağı kalkışından kısa bir süre sonra kuş sürüsüne girince havalimanına geri döndü. Yapılan kontrollerde tekrar sefere verilemeyeceği tespit edilen uçak bakıma alındı.
1 Haziran: İstanbul-Bişkek seferini yapan THY uçağının motoruna kalkışından kısa bir süre sonra kuş sürüsü girdi. Havalimanına geri dönen ve tamire alınan uçağın yolcuları başka bir uçakla gönderildi.
30 Nisan: Hamburg-İstanbul seferini yapan THY uçağı, kuş sürüsüne girdiği için piste inemedi. DHMİ yetkilileri pisti 15 dakikalığına kapatarak ölen kuşları topladı.

RİSK ANALİZİ İŞLETME SIRASINDA YAPILACAKMIŞ!

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın Nisan 2013’te yayınladığı Nihai ÇED Raporu’nda şu tespitler yer almıştı:
* “Havalimanının kurulacağı bölge Kuş Göç Yolları üzerindedir. Geçen kuş sayıları şu şekilde özetlenebilir: Minimum 500.000 leylek (Ciconia ciconia) ve 25.000 kara leylek (Ciconia nigra), minimum 250.000 yırtıcı kuş, başlıca şahin (Buteo buteo), arı şahini (Pernis apivorus) ve küçük orman kartalı (Aquila pomarina).”
* “Kuş uçak çarpışmaları ile ilgili risk analizi ancak faaliyetin inşaat ve işletme aşamasında kuş sayımları yapılması ile birlikte hazırlanabilecektir. Alanın kuş göç yolları ve kuş-uçak çarpmaları açısından değerlendirilebilmesi ve tedbir önerilerinin geliştirilebilmesi için ilkbahar ve sonbahar göç döneminde, göçmen ve yerli türler ile kışlayan türler iki yıl süreyle izlenerek, göç yolları ve uçuş rotaları belirlenecektir. Yapılacak gözlem sonuçlarına göre getirilecek tedbir ve öneriler uygulanacaktır. Bakanlık gerekli gördüğü takdirde havalimanına işletme ruhsatı verilmeden önce kuş gözlem radarlarının kurulması gibi ek tedbirler isteyebilecektir.”
* “Özellikle çarpışma bir kuş sürüsü ile yapılmış ise durum uçuş güvenliği açısından çok daha vahimdir, çünkü aynı anda birçok hasar meydana gelebilir ve hatta hava aracının tüm motorları birden zarar görebilir. Böyle bir durum meydana geldiğinde ve uçağın tüm motorları birden hasara uğradığında eğer uçak yere çok yakın bir konumda ise, pilotun durumu toparlaması için yeterince zaman ve yükseklik mevcut olmadığından, kuş çarpması neticesinde uçağın düşmesi de olasıdır.

3.Havalimani icin korkutucu hesap

 

3.Havalimanı inşaatındaki göl suları Karadeniz’e boşaltılıyor

3.Havalimanı inşaatındaki göl suları Karadeniz’e boşaltılıyor :İstanbul’da üçüncü havalimanı inşaatı sahasında kalan 70 gölün suyu, kanal açılarak Karadeniz’e boşaltılıyor. Uzmanlar, kuraklık nedeniyle su sorunu yaşayan İstanbul’da bu göllerdeki suyun analizleri yapıldıktan sonra yeniden kullanılabileceğini kaydetti. Hidrojeoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Özler, bölgedeki büyük göllerin suyunun terfi istasyonları ile Terkos Gölü’ne taşınabileceğini ifade etti. İSKİ yetkilileri de, bölgedeki suların içme suyu olarak kullanılmasının uygun bulunmadığını belirtti.

İstanbul’un kuzeyine yapılacak olan üçüncü havalimanı projesinin çalışmaları aralıksız devam ediyor. Dünyanın en büyük havalimanı olarak lanse edilen projenin nihai Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna göre, bölgede yapılacak çalışmalarda önemli miktarda dolguya ihtiyaç olacak. Raporda, bölgedeki taş ocakların doldurulmasının yanı sıra su birikintilerinin de ortadan kaldırılması gerektiği kaydediliyor.

Havalimanı çalışmaları kapsamında tıpkı ÇED raporunda belirtildiği gibi göl suları kanal açılarak Karadeniz’e boşaltılmaya başlandı. Çapının 3 kilometreyi bulduğu derinliğinin ise 50 metreyi aştığı Akpınar merası ile İmrahor arasında kalan bir gölün suyu iş makineleriyle kanal açılarak Karadeniz’e akıtılmaya başladı. İş makineleriyle açılan kanaldan göl suyunun denize akıtılması köylülerin tepkisini çekti. İstanbul’da su sıkıntısının yaşandığı günlerde göl suyunun bu şekilde denize akıtılmasının önüne geçilmesini isteyen köylüler, “Gölde yaşayan balıklarda denize gittiğinde ölecek” yorumunda bulundu.

‘TEMİZ SULAR TERKOS GÖLÜ’NE TAŞINABİLİR’

Konunun uzmanları da bölgede tahliye edilen suların yeniden kullanılabileceği görüşünü dile getirdi. Gelişim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Hidrojeoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat özler, bölgede kömür ve taş ocakları nedeniyle oluşan boşlukların zamanla yağmur suları ile dolarak göl haline geldiğini söyledi. Göllerdeki suyun bu haliyle ekonomik değerden uzak olduğunu ancak analizi yapılıp temiz olan göl sularının terfi istasyonları ile Terkos Gölü’ne taşınabileceği değerlendirmesinde bulundu. Özler, “Bu haliyle sadece Karadeniz’e deşarj edilebilir. Bu göllerin suları ancak Terkos Gölü’ne aktarılabilirse bir anlam ifade edebilir. Terkos Gölü’nde terfi ve pompa istasyonu bulunuyor. Büyük göller için belki ortak bir pompa istasyonu kullanılarak sular aktarılabilir.” dedi.

Suyun kalitesinin bu konuda belirleyici olacağının altını çizen Özler, “Kömür ocaklarının dolmasıyla oluşan göllerde su kalitesinin kötü olduğunu ancak taş ocaklarındaki suların aktarılabileceğini düşünüyorum. En doğru yol buradaki suların analizlerinin yapılıp çıkacak su kalitesine bağlı olarak hangilerinin kullanılıp kullanılmayacağına karar verilecek. Rezervleri de tespit edildikten sonra karar verilmesi lazım. Bölgedeki büyük göllerde maksimum İstanbul’un ihtiyacının yüzde 5’i kadar bir kaynağının olabileceğini tahmin ediyorum.” diye konuştu.

Göllere yakın köylerde oturan vatandaşlar da suların Karadeniz’e boşaltılmasına tepkili. Ahmet Yılmaz isimli bölge sakini birkaç haftadır göl suyunun çekilmeye başladığını belirterek “Şu anda burası mera, etrafında hayvanlar var. Göl çekilmeye başladı, su kanal açılarak denize veriliyor. Gölde yaşayan balık ne varsa olduğu gibi denize gidiyor. Toprağı alıp götürmesin diye suyu yavaş yavaş denize veriyorlar.” dedi.

Balık tutmaya gelen Hasan Yılmaz ise, “Yukarıdaki gölü buraya bağlayacaklarmış. Suyu getirecek olan boruları döşediler. Burada çalışan yetkililere sorduğumuzda yukarıda kapalı olan alandaki gölün suyunu buraya bağlayacaklarını söylediler. Ama ne için boşaltacaklarını bilmiyoruz.” dedi.

İSKİ: İÇME SUYU OLARAK KULLANILMASI UYGUN BULUNMAMAKTADIR

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) yetkilileri de Yeniköy ve Akpınar Köyleri arasındaki bölgede bulunan 70 kadar göl ya da su birikintisinin içme suyu olarak kullanılmasının uygun bulunmadığını dile getirdi. İSKİ yetkilileri, bunun sebeplerini şöyle sıraladı: “Su kalitesi mevcut ham su kaynaklarımızın su kalitesi seviyesinde değildir. Membaı olmayan su göletleridir. Mansabı olmadığından suyun yenilenme imkanı bulunmamaktadır. Suyun cazibe ile Terkos Gölü’ne aktarılma olasılığı yoktur. Suyu göletlerden en az 80 metre terfi edecek istasyonlara ihtiyaç vardır. Toplam su miktarı yaklaşık 15 milyon m3 hesap edilmiş bu suyun ancak 8 milyon m3’ünün kullanabileceği görülmüştür.”

Yetkililer, bu sebepler doğrultusunda taş ocağı göletlerinde biriken suların, su kaynağı olarak değerlendirilmesinin fizıbl görülmediğini kaydetti. “Kurumumuz enerjisini Melen Projesi’nin 2. Kademesi’nin tamamlanması, imkan olan yerlerde su kuyularıyla kaynak oluşturmaya ve mevcut kaynaklarımızın optimum kullanımına harcamaktadır.” dedi.

ÇED RAPORU: SULAR; İNŞAAT İÇİN KULLANILACAK, CANLI YAŞAM YOK OLACAK

Hazırlanan 2 ayrı ÇED raporunda yer alan değişiklikler dikkat çekmişti. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında yayımlanan ilk rapor Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne bağlı İnceleme Değerlendirme Komisyonu’na gitti. Komisyonun incelemesinin ardından 22 Nisan’da ‘Nihai ÇED Raporu’ hazırlandı.

İlk raporda havalimanının yapılacağı alanda 70 göl, gölet ve gölcük olduğu belirtilirken, nihai rapora tüm bu alanlar ‘büyüklü küçüklü su birikintisi’ olarak yansıdı. İlk raporda 660 hektarı kapsayan göl alanlarıyla ilgili detaylı bilgiler verilmişti. Ancak nihai ÇED raporunda 70 adet büyüklü küçüklü su birikintisi olduğu, buralardaki suların inşaat aşamasında kullanılacağı, hafriyatın da yine buralara doldurulacağı, bu alanlardaki canlı yaşamlarının da yok olacağı belirtilmişti.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor: “Göller, akarsular, yeraltı suyu işletme sahaları, proje alanı ve yakın çevresinde bulunmaktadır. Proje alanında 70 adet büyüklü küçüklü geçici su birikintileri bulunmaktadır. Proje sahasına kuzeybatıda 2,5 km mesafede Terkos gölü yer almaktadır. Ayrıca proje alanında birçok akar ve kuru dere bulunmaktadır söz konusu dereler, su birikintileri zemin ve arazi düzenleme çalışmaları sonucu doğal özelliklerini yitirecek hafriyat ve dolgu malzemesi ile doldurulacaktır. Bu alanlar ve yakınlarındaki sucul yaşam ve canlı yaşam yok olacaktır.”

Bu arada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Arnavutköy sınırları içerisindeki üçüncü havalimanının temelini 7 Haziran Cumartesi atacak.

3.Havalimani insaatindaki gol sulari

3. havalimanı ismi ne oldu

3. havalimanı ismi ne oldu :3. Havalimanı reklamı yayında. İsminin henüz belirlenmediği havalimanını İstanbul Grand Airport ( İGA) isminin verilmesi planlanıyor. 22 milyar 152 milyon Euro teklifle ihalesinin kazanıldığı 3. Havalimanı İGA’yı Cengiz-Kolin-Limak-Mapa-Kalyon ortak girişimi hayata geçiriyor.

İnşaatının 3 etap olarak yapılacağı İGA 3. Havalimanı 2018 yılının sonunda ya da 2019 yılının Ocak ayında açılacak. 100 bin kişiye iş imkanı sağlayacak olan havalimanının hedefi yılda 150 milyon yolcu taşımak. 3. Havalimanı İstanbul Grand Airport’un işletme süresi 25 yıl olarak sabitlendi.

İsanbul Grand Airport’ta uçakların inişleri ve kalkışları için için 3.5-4 kilometre uzunluğunda Karadeniz’e paralel 4 pist ve dik uzanan 2 pist olmak üzere 6 pist inşa edilecek. 3. Havalimanı İstanbul Grand Airport’un toplam maliyeti 10 milyon 247 milyon Euro.

Terkos gölüne yakın Arnavutköy-Göktürk-Çatalca kavşağında Akpınar ve Yeniköy köyleri arasındaki alanda yapılacak olan 3. Havalimanı İGA Karadeniz’in Avrupa Yakası’nda Yeniköy ile Akpınar köyleri arasında yer alacak. Havalimanı inşaatının ilk etabı da 42 ay sonra yani Ekim 2016’da İATA uçuş tarife döneminde tamamlanacak.

3. havalimaninin ismi